Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2009/5024 E. 2010/7251 K. 27.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5024
KARAR NO : 2010/7251
KARAR TARİHİ : 27.12.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar …, …, … ve … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Bir kısım arsa sahiplerince açılan asıl ve birleşen davada sözleşme konusu 7 nolu parselin ifrazıyla oluşan 28 ve 29 nolu parsellerdeki kendilerine ait hisselerin vekilleri tarafından muvazaalı olarak devredildiği ileri sürülerek tapularının iptâli ile adlarına tescili istenmiş, davanın açılmasından sonra 28 nolu parselle ilgili olarak taraflar arasında sulh anlaşması yapıldığından bu parselle ilgili talep atiye terk edilip yalnızca 29 nolu parsel yönünden dava sürdürülmüş, mahkemece bozmaya uyularak 28 nolu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 29 nolu parselle ilgili davanın ise kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar …, …, … ve … vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükmüne uyulan bozma ilâmında uyuşmazlığın kat karşılığı inşaat yapımına ilişkin 10.10.1989, 26.02.1990, 11.05.1990, 16.08.1991, 15.11.1991 tarihli sözleşmeler ile davadan sonra imzalanan 06.11.1997 tarihli protokolden kaynaklandığı belirtilerek bu sözleşmelere göre davacıların almaları gereken bağımsız bölümler ile fiilen aldıkları bağımsız bölümlerin belirlenip mukayese edilmesi, davacıların alması gerekip de alamadıkları bir bağımsız bölüm varsa yalnızca teslim edilmeyen bu bağımsız bölümlerin arsa payları oranında iptâl ve tescile karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından; arsa sahipleri ile yüklenici … arasında, sözleşme konusu 7 nolu parselin ifrazından önce 3 adet, ifrazından sonra 2 adet olmak üzere toplam 5 adet sözleşme yapıldığı, davanın açılmasından sonra da arsa sahibi davacılar … ve … ile yüklenici davalı … arasında 06.11.1997 tarihli kısmi sulh anlaşması yapıldığı anlaşılmaktadır. En son imzalanan 06.11.1997 tarihli protokolde: 28 nolu parselde kat irtifakının kurularak A Blok 3, 4, 13, 14 nolu daireler ile B Blok 21 nolu dükkanın tamamının ve 20 nolu dükkanın 1/2 payının da (toplam 5,5 adet bağımsız bölüm) arsa sahibi …’e, B Blok 3, 4, 13, 14 nolu daireler ile aynı blok 19 nolu dükkanın tamamının ve 20 nolu dükkanın 1/2 payının da (toplam 5,5 adet bağımsız bölüm) arsa sahibi …’a verilmesi kararlaştırılmış, 29 nolu parselle ilgili olarak sözleşmeden doğan haklar ise saklı tutulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, esas itibariyle 06.11.1997 tarihli protokolle karşılanmadığı iddia olunan ve saklı tutulan haklara ilişkindir. Davacılar özellikle 16.08.1991 ve 15.11.1991 tarihli ek sözleşmeler uyarınca 29 nolu parselden verilmesi gereken bağımsız bölümlerin (9 adet) verilmediğini ileri sürerek bu bölümlere karşılık gelen arsa payının iptal ve tescilini talep ve dava etmekte; davalılar ise 10.10.1989 tarihli ana sözleşmeye göre arsa sahiplerine verilecek bağımsız bölümlerin 14 daire ve 5 dükkandan ibaret olup tamamının 28 nolu parsele inşa olunan binadan verildiğini savunarak davanın reddini savunmaktadır.
Arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki asıl sözleşme 10.10.1989 tarih 35016 yevmiye nolu sözleşme olup, bu sözleşmenin 1. maddesinde sözleşme konusu 7 nolu parselde kimlerin ne miktarda hissesi bulunduğu açıklandıktan sonra hissedarların tamamına 14 daire ve 5 dükkan verileceği, 4 dairenin …e, 4 dairenin …’a, 6 dairenin diğer altı hissedara, 5 dükkanın da tüm hissedarlara (sekiz kişi) ait olacağı kararlaştırılmıştır. Sonradan imzalanan diğer sözleşmeler bu sözleşmeyi tamamlayıcı ve tadil edici nitelikte ek sözleşmelerdir.
Mahkemece bozma üzerine alınan 09.07.2008 ve 25.12.2008 tarihli bilirkişi raporlarında; tüm sözleşmeler birlikte ele alınıp yorumlanmamış, sonraki sözleşmelerin önceki sözleşme hükümlerini kısmen veya tamamen değiştirip değiştirmediği tartışılmamış, sözleşme hükümlerine göre davacılara hangi parselden kaç adet bağımsız bölüm verileceği, hangilerinin verilip, hangilerinin verilmediği, 06.11.1997 tarihli protokolle 28 nolu parselden verilmesi kararlaştırılan 11 adet bağımsız bölümün davacıların tüm haklarını karşılayıp karşılamadığı Yargıtay denetimine elverecek şekilde açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu haliyle bilirkişi raporları hüküm tesisi için yeterli bulunmamaktadır.
O halde hükmüne uyulan bozma ilâmına göre mahkemece yapılacak iş; yeniden oluşturulacak başka bir bilirkişi kurulundan rapor almak, tüm sözleşmeleri birlikte yorumlayıp değerlendirerek ve özellikle davacıların ve murislerinin asıl sözleşmeye konu 7 nolu parseldeki hisse miktarları ile sözleşmenin paylaşım şekli ve oranını da dikkate alarak 06.11.1997 tarihli protokolde belirtilen 8 daire ve 3 dükkan dışında davacıların başkaca haklarının bulunup bulunmadığını açıklığa kavuşturmak, hak kazandıkları halde verilmeyen bağımsız bölümler varsa hangileri olduğunu ve arsa paylarını belirlemek, yine 06.11.1997 tarihli protokolde kararlaştırılan 11 adet bağımsız bölümün davacılara verilip verilmediği dosyada mevcut kayıt ve belgelerden tam olarak anlaşılamadığından bu bölümlerin verilip verilmediğini davacılardan sormak, verilmediğinin ileri sürülmesi halinde 28 nolu parselle ilgili (yeni 6791 ada 2 parsel) kat irtifak listesini, kat irtifakı tesisine ilişkin resmi senedi, kat irtifakından sonra yapılan devirlere ilişkin resmi senetleri ve son durumu gösterir tapu kaydını getirtip inceleyerek davacıların bu yöndeki iddialarını araştırmak, neticede sözleşme hükümlerine göre verilmesi gerekenler ile verilenleri mukayese ederek eksik teslim bulunup bulunmadığını saptamak, eksik teslim varsa teslim edilmeyen bağımsız bölümlere karşılık gelen arsa payı oranında iptâl ve tescile karar vermek, yoksa davayı reddetmekten ibarettir. Mahkemece değinilen şekilde bir inceleme ve araştırma yapılmadan, 16.08.1991 ve 15.11.1991 tarihli ek sözleşmelerin 06.11.1997 tarihli protokolle tadil edilip edilmediği tartışılmadan, bu ek sözleşmeler ile arsa sahiplerine 29 nolu parselden (yeni 4664 ada 1 parsel) 1, 2, 4, 6, 7, 8, 10 12, 20 nolu bağımsız bölümlerin (9 adet) verilmesinin kararlaştırıldığı, ancak verilmediği kabul edilerek 29 nolu parselde davalılar adına kayıtlı payların davacılardan gelen kısmının iptâl ve tesciline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalılar …, …, … ve …’in sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılar …, …, … ve …’e geri verilmesine, 27.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.