YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4902
KARAR NO : 2009/7190
KARAR TARİHİ : 28.12.2009
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibine konu çekin iptâli (menfi tespit) istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
İbra, alacağı sona erdiren ortadan kısmen ya da tamamen kaldıran bir hukuki işlemdir. Davacı, dosyaya ibraz ettiği 07.03.2008 tarihli ibranamedir başlıklı belgeye istinaden tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, ibra gereğince kıymetli evrakların karşılıklı olarak iade edileceğini ileri sürerek davayı takip etmemiştir. HUMK’nın 185/I. maddesi gereğince davayı geri alma karşı tarafın muvafakatına bağlı olup davalı davayı takip edeceklerini beyan etmek suretiyle geri almaya muvafakat etmediğinden mahkemece yargılamaya devam edilmesi doğrudur. Ancak davalı sözkonusu ibra belgesi altındaki imzayı inkâr ettiği ve az yukarıda belirtildiği üzere, ibra, borcu tamamen veya kısmen sona erdiren belge olduğundan ibraz edilen belge üzerinde imza incelemesi yaptırılmalıdır. Öte yandan tarafların beyanları ile dava ve takip konusu çekin davalının yapmayı üstlendiği iş karşılığı verildiği de anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; öncelikle davalı asılın HUMK’nın 230 ve devamı maddeleri uyarınca isticvap edilerek “ibranamedir” başlıklı belge altındaki imza ve içeriği konusunda beyanının alınması, imzanın kabul edilmemesi durumunda yine HUMK’nın 308 ve devamı maddeleri gereğince huzurda imza örnekleri alınıp, medarı tatbik imzaları bulunduğu belge asıllarının ilgili kurumlardan celbedilip, imza incelemesi yaptırıldıktan sonra imzanın davalıya ait olduğunun saptanması halinde ibra esas alınarak davanın sonuçlandırılması gerekir. İmzanın davalıya ait bulunmaması halinde, davalı çekin verilmesine neden olan işleri yaptığını kanıtlamak zorunda olduğundan davayı takip eden davalıya bu husustaki delilleri ibraz ettirilip toplandıktan sonra oluşacak kanaate göre, davanın esası hakkında karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.