YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3645
KARAR NO : 2010/4854
KARAR TARİHİ : 28.09.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat …. ile davalı vekili Avukat …. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı alacağına ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde sözleşmeye göre, kendisine verilmesi gereken daireler ve dükkanın 08.04.2002 tarihinde bitirilmesi gerekirken 2003 yılı ocak ayı içerisinde teslim edildiğini iddia etmiş, davalı ise savunmasında iskânın 31.12.2002 tarihinde alındığını, ancak bu tarihten önce daireler ve dükkanın fiilen davacıya teslim edilip kiraya verildiğini ileri sürmüş ve bu savunmasıyla ilgili olarak TEDAŞ abonelik sözleşmelerini, Totolgaz’dan siteyle ilgili yakıt sözleşmelerini, telefon abonelikleri vs. delilleri sunmuştur. Mahkemece Telekom’dan abonelik kaydı sorulmuş ise de davalının diğer delilleri toplanmamıştır. Yapılması gereken iş; davalının delil listesindeki tüm delilller toplanarak bunların tanık anlatımları ile birlikte değerlendirilmek suretiyle daireler ve dükkanın fiili teslim tarihini saptamak, bu saptamaya göre zamanaşımına ilişkin davalı savunması da değerlendirilerek fiili teslim tarihine göre zamanaşımı dolmuş ise davayı reddetmek, dolmamış ise sözleşmeye göre teslimi gereken ve bilirkişilerce saptanan 10.07.2002 tarihi ile fiilen teslim edildiği tarih, fiilen teslim edilmemiş ise 10.07.2002 ile iskân ruhsatının alındığı tarih arasındaki dönem için kira kaybına hükmetmekten ibarettir.
Diğer taraftan davada hüküm altına alınan miktara avans faizi yerine banka mevduat faizi uygulanması da doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’da vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.