Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2008/7318 E. 2009/85 K. 16.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7318
KARAR NO : 2009/85
KARAR TARİHİ : 16.01.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili ile davalı …, … ve … vekilleri gelmedi. Davalılar … ve … vekili avukat … …. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar … ve … avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir. Buna davalı sıfatı ya da pasif husumet de denilir. Bir alacak davasında pasif husumet o alacağın gerçek borçlusuna aittir. Alacak davalarında davacı ile davalı arasında sözleşme, haksız fiil, sebepsiz iktisap yada Kanuna dayalı borç ilişkisi bulunmalıdır (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 2001 baskı 1. cilt sh.1192-1193). Tüzel kişilere ilişkin haklarda davalı sıfatı tüzel kişiliğe ait olup, tüzel kişinin ortakları veya idarecisi olan gerçek kişilere karşı dava açılamaz (Daire’mizin 31.01.1978 gün 1977/1813 Esas 1978/147 Karar sayılı ilamı). Davanın da, davalı sıfatını haiz gerçek yada tüzel kişiye karşı açılması gereklidir.
Bu açıklamadan sonra somut olaya gelince, davalı … hakkında davacının çizdiği projenin diğer davalılar tarafından bu davalıya devredildiği ve kullanıldığı iddiasıyla istemde bulunulmuş olup, davacı şirket ile bu davalı ve başkanı olduğu kooperatif arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Diğer davalıların da dava dışı İpek Yolu Konut Yapı Kooperatifinin başkan ve yönetim kurulu üyeleri oldukları iddiasıyla sorumlu oldukları ileri sürülmüş ise de; davacı ile bu davalılar arasında da doğrudan doğruya akdi ilişki bulunmamaktadır. Dava kooperatife izafeten gerçek kişi davalılar aleyhine de açılmamıştır. Bu durumda davalı … hakkındaki davanın akdi ilişkinin bulunmaması ve pasif husumet yokluğu, diğer davalılar hakkındaki davanın da tüzel kişiliği haiz olan kooperatif aleyhine açılması zorunlu olup tüzel kişinin ortak ve yöneticisi olan gerçek kişiler aleyhine açılamayacağı başka bir anlatımla bu davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, görevi gereği mahkemelerce resen dikkate alınması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Kabule göre de, davacı yüklenicinin İpek Yolu Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1995/617 Esas 1997/289 Karar sayılı dosyasındaki dava reddedilerek kesinleştiği, yine Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1998/500 esas 2000/510 Karar sayılı dosyasına göre yüklenicinin yaptığı işle ilgili proje bedelinden arsa sahibi Memiş Çıtıl’ın 816,60 TL olarak sorumlu olduğu kabul edilerek verilen bu karar da kesinleştiğinden davanın reddi gerektiğinin düşünülmemesi de usul ve yasaya aykırı bulunulmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 550,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekile temsil olunan davalı … ve …’e verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.