YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/2381
KARAR NO : 2009/2736
KARAR TARİHİ : 11.05.2009
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin, davalı iş sahibi şirketin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatı istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi şirketin tüm, davacı yüklenici şirketin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici şirket 04.10.2005 tarihinden başlayıp 12.11.2005 tarihine kadar devam eden 21 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlatmıştır. Davalı iş sahibi şirket vekili İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2005/20661 sayılı takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, faturalara süresi içerisinde itiraz ettiklerini, yüklenici şirketin ayıplı iş yaptığını, bu nedenle iade faturası düzenlediklerini bildirmiştir. Davacı şirket tarafından basımı yapılan kitap ve kağıtların davalı iş sahibi şirkete 04.10.2005-12.11.2005 tarihleri arasında teslim edildiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilirkişi raporunda davacı şirket tarafından basımı yapılan kağıt ve kitaplarda gizli ve açık ayıplar bulunduğu bildirilmiştir. Eserdeki açık ayıpların BK’nın 359/I. maddesi uyarınca iş sahibi tarafından işlerin mutad cereyanına göre imkân bulunur bulunmaz, muayene edilmesi sonucu, gizli ayıpların da BK’nın 362/III. maddesine göre iş sahibi tarafından öğrenilir öğrenilmez yükleniciye hemen bildirilmesi gerekir. Gerek gizli ayıplarda gerek açık ayıplarda bu bildirimin yapılmaması halinde yüklenici tarafından yapılan iş teslim edildiği haliyle kabul edilmiş sayılır.
Somut olayda, davalı iş sahibi şirket yüklenici tarafından gönderilen faturaları defterine kaydetmiştir. Yüklenici şirket tarafından basımı yapılan kitap ve kağıtların davalı iş sahibine teslim edildiği de uyuşmazlık konusu değildir. Yüklenici şirkete ayıp ihbarında bulunulduğunun ispatı yükümlülüğü davalı iş sahibi şirkete aittir. Davalı şirket tarafından icra takibinin başlatıldığı tarihe kadar ve daha sonra davacı yüklenici şirkete ayıp ihbarını bildirir ihtarname veya herhangi bir yazı gönderilmemiştir. Davalı iş sahibi şirket tarafından düzenlenen iade faturalarının da davacı yüklenici şirkete tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi dosyada bulunmamaktadır. Teslim alınan eserdeki ayıbın iş sahibi şirket tarafından yüklenici şirkete bildirilmesi zorunlu olduğundan ve iş sahibi şirket tarafından ayıp ihbarında bulunulduğu ispatlanamadığından, davalı iş sahibi şirketin gönderilen kitap ve kağıtları teslim edildikleri haliyle kabul ettiği sonucuna varılmaktadır. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak, davalı iş sahibi tarafından ayıp ihbarında bulunulmaması nedeniyle davacı yüklenici şirketin iş bedelinin tamamına hak kazandığı dikkate alınmadan, bir kısım kağıtlar yönünden süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu gerekçesiyle davanın yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi şirketin tüm, davacı yüklenici şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün temyiz eden davacı yüklenici şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.223,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.