Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2008/1993 E. 2008/3853 K. 10.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1993
KARAR NO : 2008/3853
KARAR TARİHİ : 10.06.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık 02.08.2002 ve 30.01.2002 tarihli sözleşmelerden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip yapılan imalâtın davalı iş sahibine teslim edilmesine rağmen iş bedelinin 21.667.529.357 TL.lik kısmının ödenmediğini iddia etmiş, davalı yüklenici tarafından yapılması gereken projenin tamamlanmadığını, ayrıca sözleşmeye uygun olarak teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Eser sözleşmesinde kural olarak işin sözleşmeye fen ve teknik kurallara uygun olarak imal edilip teslim edildiğini yüklenicinin, bedelin ödendiğini ispat yükü de iş sahibine aittir.
Mahkemece alınan 01.03.2006 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından yapılan tasarımın güncel, esnek ve yüksek performanslı bir ürün olduğu, kalite ve performans olarak negatif bir yanının bulunmadığı, ancak bu projeye göre üretimi yapan dava dışı firmanın tasarımın gerektirdiği titizlikte imalât yapmadığı açıklanmış olmasına rağmen, davacının tasarımı bakımından bazı sorunların dosyada yer aldığı ancak bunların kayda değer bir ağırlık taşımadığı, yüklenicinin ürün tasarladığı sektörde ülkemizdeki anormallikler konusunda bilgisiz ve deneyimsiz olduğu ve bu nedenle satılan sayaçların standart dışı aşırı gerelim şartları altında arızalanmasına yol açabilen bir tasarım hatası yapmış olduğu belirtilmiştir.
Alınan ikinci bilirkişi raporunda ise, somut nedenleri gösterilmeden taraflara %50 kusur yükletilmiştir.
HUMK’nın 275 ve devamı maddeleri gereğince hakim çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun somut nedenlerini ve dayanaklarını göstermek zorundadır. Bu şekilde hazırlanmamış rapor hükme dayanak yapılamaz.
Mahkemece iki defa bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan her iki rapor hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi birbiriyle çelişkili sonuç da içermektedir. Bu nedenle alınan raporlar karar vermeye yeterli değildir.
O halde mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak dava konusu işin yanlar arasında düzenlenen sözleşmeye, fen ve teknik kurallara uygun olarak yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli, işin uygun olduğunun saptanması halinde yapılan ödemeler de dikkate alınarak ödenmeyen iş bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmeli, işin ayıplı olarak imal edildiğinin anlaşılması halinde ise, ayıbın gizli ya da açık ayıp olduğu ve BK’nın 359. maddesinde gösterilen sürelerde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı değerlendirilmeli, ayıp ihbarının süresinde yapıldığının anlaşılması halinde, davalı işi kabul edip kullandığı da dikkate alınarak BK’nın 360/II. maddesi gereğince iş bedelinden yapılacak indirim de belirlenmek suretiyle yüklenicinin alacağı hesaplanarak dava sonuçlandırılmalıdır.
Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 10.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.