Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2008/1693 E. 2009/1873 K. 31.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1693
KARAR NO : 2009/1873
KARAR TARİHİ : 31.03.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava cezai şart ve tazminat istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 11.11.2003 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 6. maddesinde arsa sahibine biri dubleks olmak üzere üç dairenin tamamı ile bodrum kat dairenin 1/3 payının verilmesi, yapılacak binada arsa sahibine ait olacak bağımsız bölümlerin toplam alanının binanın tüm alanının %33’ünden aşağı olmayacağı kabul edilmiştir. Davacı arsa sahibi bu davada kendisine verilen bağımsız bölümlerin toplam alanlarının binanın tüm alanının %33’ünden aşağıda olması nedeniyle de tazminat isteminde bulunmuştur. Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda davacıya verilen tüm bağımsız bölümler normal daire kabul edilerek rapor hazırlanmıştır. Davalılar vekili bilirkişinin raporuna itiraz dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde davacı arsa sahibine bir dubleks iki normal daire verdiklerini savunmuştur. Davalılar vekilinin bu savunması sözleşmedeki düzenlemeye uygundur. Davacı arsa sahibine verilen dairelerden bir tanesinin dubleks olması kendisine verilmesi gereken %33’lük pay oranına etkili olacağından, mahkemece bu konunun araştırılması, davacıya verilen bağımsız bölümler içerisinde dubleks daire olup olmadığının açık şekilde belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu durum yönünden gerekli araştırma yapılmadan ve bilirkişilerden ek rapor dahi alınmadan, davacıya verilen dairelerin %33’ten düşük oranda olması nedeniyle bilirkişi raporundaki 39.412,00 TL tazminat dikkate alınarak karar oluşturulması doğru olmamıştır.
3-Davacı vekili dava dilekçesinde 9000 Amerikan Doları cezai şart isteminde bulunmuş, bu istek mahkemece kabul edilmiştir. Bu durumda 9000 Amerikan Dolarına temerrüt tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanarak, bulunacak miktarın fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekirken, kararın hüküm fıkrasında cezai şarta yazılı şekilde faiz uygulanmasına karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalılar vekilinin bilirkişi raporuna olan itirazları ve temyiz dilekçesindeki beyanları ve sözleşmedeki düzenleme dikkate alınarak, taraflar da isticvap edilmek suretiyle, davacıya verilen bağımsız bölümlerden bir adedinin dubleks daire olup olmadığının araştırılarak belirlenmesinden ve bunun sonucuna göre bilirkişilerden ek rapor alınarak %33’lük orana ulaşılamaması nedeniyle davacının istemekte haklı olduğu tazminat miktarı belirlenerek ve yabancı para cinsinden olan cezai şart faizi yönünden ise yukarıda açıklandığı şekilde hüküm oluşturulmasından ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2.) ve (3.) bentler uyarınca kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 31.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.