Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2008/1445 E. 2008/4360 K. 27.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1445
KARAR NO : 2008/4360
KARAR TARİHİ : 27.06.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptâl ve tescil istemiyle açılmış, davanın kabulüne dair karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde eksiklik saptanması durumunda birlikte ifa suretiyle davanın sonuçlandırılması gereğine değinilmiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacıya ait bağımsız bölümlerde 14 m2, 2. bodrum katta 9 m2’lik fazlalık saptanmış ise de bunun %50 paylaşım oranını ihlâl konusunda dikkate alınamayacağı sonucuna varılmıştır. Oysa davalı arsa sahibi rapora itiraz dilekçesinde, daire alanlarının eksik hesaplandığını, yapı kullanma belgesiyle de çeliştiğini belirterek belediyenin 30.07.2007 tarihli cevabi yazısına ekli proje ibraz etmiştir. Gerçekten yapı kullanma izin belgesinde davalıya ait bağımsız bölümlerin toplam alanı 1007,52 m2 gösterildiği gibi yapı ruhsatında da 17 bağımsız bölüm alan 1668 m2 gösterilmiştir. Bilirkişi asıl ve ek raporlarında ise, davalı dairelerinin toplam alanı 594 m2, davalıya ait olanların 608 m2, toplam alanın 1202 m2 olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, ek raporda da itirazların cevaplandırılmadığı, hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, hakikatin daha ziyade tezahürü için yeniden seçilecek uzman bilirkişiye mahallinde inceleme yaptırmak, inşaatın tüm metrajı ve taraflara ait bağımsız bölümlerin alanları hesaplanarak ruhsat ve projesiyle karşılaştırmak, davalı arsa sahibine ait bölümlerde sözleşmedeki paylaşıma göre eksiklik saptanır ise bozma ilâmı uyarınca işlem yapılarak davayı sonuçlandırmaktan ibarettir (HUMK. 284.madde). Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.