YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4786
KARAR NO : 2008/3962
KARAR TARİHİ : 13.06.2008
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve davacının temyiz dilekçesinin süresi içinde davalının temyiz dilekçesinin süresi dışında verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi harcı da yatırılmamıştır. Böylelikle temyiz süresinin geçirildiği anlaşıldığından davalının temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yanlar arasında Bodrum 1. Noterliğinde düzenleme şeklinde yapılan 23.08.2000 tarihli “Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi” uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme uyarınca davacıya ait Bodrum Akçabük Mevkii 1/8 pafta 2 parsel sayılı arsa üzerine yüklenici tarafından imar yasa ve yönetmeliklerine, plan ve projesine uygun olarak 2 adet 2 katlı konut inşa edilmesi ve yapılacak konutlardan 1 adedinin arsa sahibine 1 adedinin yükleniciye ait olması kararlaştırılmıştır.
Davacı bu davası ile davalı yüklenicinin akitten doğan hiçbir edimini yerine getirmediğini, inşaatı tamamlamadığını ileri sürerek akdin feshine karar verilmesini istemiştir. Davalı yüklenici, 17.07.2002 tarihinde davacı arsa sahibi adına …’dan elektrik aboneliği aldığını, binayı oturmaya hazır hale getirerek anahtarları davacıya verdiğini belirterek inşaatı tamamladığını savunmuştur. Mahkemece “yanlar arasındaki sözleşmede teslim tarihi ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından davalının direngen durumuna düşürülmesi için ihtar edilmesi gerektiği, bu koşulun da gerçekleşmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı arsa sahibi yüklenicinin akitten doğan hiçbir edimini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı yüklenici ise arsa sahibine verilecek binanın oturmaya hazır hale getirilerek anahtarının arsa sahibine teslim edildiğini savunmuştur. Mahkemece yanların bu iddia ve savunmaları ile ilgili hiçbir inceleme ve araştırma yapılmamış, yerinde keşif yapılarak dava konusu inşaatın durumu tesbit edilmemiştir.
3194 sayılı İmar Kanununa göre, her türlü inşaat yapımı yerel idarelerden ruhsat alınmasına bağlıdır. Ruhsatsız veya ruhsata aykırı inşaat aynı yasa uyarınca yıktırılır.İmar Yasası kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözönünde bulundurulması gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle mahallinde uzman bilirkişilerce keşif yapılarak yüklenici tarafından yapılan yapının yasal olup olmadığı saptanmalı, yasal değilse yasal hale getirilmesinin olanaklı olup olmadığı belirlenmelidir. İnşaatın yasal olmadığı ve yasal hak getirilmesinin de olanaklı olmadığının tesbiti halinde akdin geriye etkili biçimde feshine karar verileceğinde kuşku yoktur.
Sözleşmede teslim tarihinin kararlaştırılmaması yükleniciye eseri belirsiz bir sürede teslim hakkı tanımaz. Bu gibi durumlarda sürenin işin hacmine, emsal işlerdeki teslim süresine göre bilirkişi tarafından saptanması gerekir. Sözleşmeden teslim tarihinin kararlaştırılmamış olması halinde iş sahibinin işin mahiyetine nazaran basiretli bir yüklenici o işi üstlense idi, eseri meydana getirmek için objektif olarak ne kadar zamana ihtiyaç duyarsa bu süreyi beklemesi, eserin teslimini bu tarihin gelmesi ile istemesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece yapılacak inceleme ve araştırma sonucu inşaata ruhsat alınarak başlandığı ve ruhsata aykırılık bulunmadığı saptanır ise, işin olağan seyrine göre yürüyüp yürümediğini belirlemek için o ana kadar yapılan iş ve işlemlere ve eserin hacmine bakılması, işin teslimi için beklenmesi gereken objektif sürenin işin hacmine, mahiyetine, emsal işlerdeki teslim süresine göre mahallinde yapılacak keşif sonucu bilirkişilerden alınacak raporla belirlenmesi gerekir. İşin mahiyetine göre teslim için beklenmesi gereken objektif süre dolmuş olmasına rağmen yüklenici eseri meydana çıkarmamış ya da bu sürede imal edilip tamamlamamışsa yüklenicinin temerrüdünün gerçekleştiği kabul edilmelidir.
O halde mahkemece yukarıda açıklanan hukuki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak, taraf delilleri de toplandıktan sonra arsa sahibinin fesih isteminin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının temyiz isteminin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 13.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.