YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3837
KARAR NO : 2008/4156
KARAR TARİHİ : 23.06.2008
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Mine Güllü Peker ile davalı vekili avukat … …. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, taraflar arasında düzenlendiğini iddia ettiği 14.05.2000 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacak isteminde bulunmuş, davalı taraf sözleşmeyi ve akdi ilişkiyi kabul etmemiştir. Bu durumda taraflar arasında akdi ilişkinin varlığını ve işin yapıldığını ispat yükü davacı yükleniciye aittir. Mahkemece sözleşmenin bulunduğu kağıdın üst köşesinde … İnşaat logosu ve alt kısmında … Ltd. kısaltmasının bulunması nedeniyle akdi ilişkinin varlığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davalı yan ticari bir şirket olup, şirket yetkilisinin imzalamadığı bir sözleşme kendisini bağlamaz. Bu nedenle sözleşmedeki imzanın … İnşaat Ltd.Şti. yetkilisine ait olup olmadığı araştırılarak, imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edilmesi halinde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu konuda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yerinde olmayan gerekçelerle akdi ilişkinin varlığı kabul edilerek hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun anlaşılması halinde, davalının İsrail’deki şirketin acentası olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğunun Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 116 ve devamı maddesine göre saptanması gerekir.
Yukarıda açıklanan şekilde yapılacak araştırma sonucunda sözleşmenin davalıya bağlandığının anlaşılması halinde, davalı şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulduğu iddia edildiğinden bu husus araştırılarak gerektiğinde TMSF’ye tebligat yapılarak davaya devam edilmelidir.
Davanın esasına girilmesi gerekir ise;
Eser sözleşmesinde kural olarak işin sözleşmeye ve fen tekniğine uygun olarak yapıldığını ispat yükü yüklenicide bulunduğundan, asıl iş sahibi elinde bulunan belgeler celp edilmeli, işin yapıldığının kanıtlanması halinde, iş bedeli sözleşmedeki fiyatlarla hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.
Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Kabul şekline göre de; alacak likit olmadığı halde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi ve sözleşmede alacağın cinsi İsrail Şekeli olarak kararlaştırıldığı ve icra takibinde İsrail Şekeli talep edildiği halde hükmün USD cinsinden kurulmuş olması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 550,00 YTL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.