YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3604
KARAR NO : 2007/4931
KARAR TARİHİ : 17.07.2007
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat …. …. Davalılar ve vekilleri gelmediler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptâli istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı tarafından açılan ve asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen 2000/376 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir. İİK’nın 282. maddesi hükmü gereği bu davaların borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kimseler aleyhine açılması gerekir. Burada zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Kural olarak zorunlu dava arkadaşlığı sözkonusu olduğunda hasmın ayrıca dava edilmesine gerek olmayıp, dava dilekçesinin kendisine tebliği ve duruşma için davetiye çıkarılması suretiyle davaya dahil edilmesi mümkündür. Davacı alacaklı, birleşen davada davalı olarak göstermediği borçlu … Gıda Ltd.Şti.nin davaya dahil edilmesi için ıslah dilekçesi vermiş, mahkemece bunun üzerine borçlu şirkete tebligat yapılmış, şirket vekili davaya cevap dahi vermiştir. Bu suretle taraf teşkili sağlandığı halde, yöntemine uygun şekilde hakkında dava açılmayan kişilerin, ıslah yolu ile davalı sıfatını kazanamayacakları gerekçesi ile birleşen 2000/376 Esas sayılı davanın reddine karar verilmesi açıklanan nedenle doğru olmamıştır.
Öte yandan bu tür davaların açılabilmesinin ön koşunu alacaklı tarafından borçlu hakkında geçici veya kesin aciz vesikası alınmış olmasıdır. Davacı tarafından borçlu … Gıda Ltd.Şti. hakkında Bafra İcra Müdürlüğü’nün 2005/2007 sayılı icra dosyası ile icra takibinde bulunulmuştur. Davacı tarafından bu borçlu hakkında dava açarken bahsedilen nitelikte aciz vesikası alınmadığı gibi bu eksiklik sonradan da ikmâl edilmemiştir. Bu eksikliğin ikmâli için davacıya süre verilmelidir. Ayrıca kural olarak iptâl davalarının kabulü için tasarrufun alacağın doğumundan sonra yapılması lazımdır. Birleşen davada iptâli istenen tasarrufun tarihi 15.06.2005’dir. Her ne kadar alacaklının alacağına dayanak yaptığı çekin keşide tarihi 01.07.2005 tarihini taşıyorsa da, davacı borçlu ile arasındaki hukuki ilişkinin 10.12.2004 tarihli buğday satımından kaynaklandığını ileri sürdüğünden davacıya bu iddiasını kanıtlama imkânı verilmeli, bu konuda göstereceği deliller toplanmalı, geçici veya kesin aciz belgesinin ibrazı ve alacağın tasarruftan önce doğduğunun ispatı halinde tasarrufun iptâline ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.