YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3282
KARAR NO : 2007/7125
KARAR TARİHİ : 12.11.2007
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davada; sözleşmede belirlenen imalatın %130’unu aşan ve kesin hakedişe dahil edilmeyen imalatın bedeli, birleşen davada ise KDV alacağı talep edilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karar davalı … Bakanlığı ve … vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava 29.12.2003 tarihli ve 2003/293 D.iş sayılı tespit bilirkişi raporu dayanak alınarak açılmıştır. Raporda, %130 dışında yapılan imalatın bedeli tespit tarihindeki Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları ve serbest piyasa fiyatları dikkate alınarak hesaplanmış, KDV’nin birim fiyatlara yada sonuç alacağa dahil olup olmadığı yönünde bir açıklamaya yer verilmemiştir. Aynı şekilde dava dilekçesinde de KDV’nin talep edilen alacağa dahil olup olmadığı yönünde bir açıklama yapılmamıştır. Dava dilekçesinde ve dayanak raporda KDV açıkça hariç tutulmadığından talep edilen alacağın KDV’yi de kapsadığının kabulü gerekir. Davacı vekili 25.03.2005 tarihli temyiz dilekçesinde mahkemece hüküm altına alınan alacağa ayrıca KDV eklenmesi gerekirken eklenmediğini ileri sürerek bu yönden kararın bozulmasını istemiş olmakla, talep edilen miktara KDV’nin dahil olduğunu kendisi de kabul etmiş olmaktadır. Dairemiz bozma ilamında davacının sair temyiz itirazları reddedildiğinden KDV istemi de reddedilmiş bulunmaktadır. Bu nedenle asıl davada talep edilen miktarın içinde KDV’nin bulunmadığından hareketle bu kalem alacak için ayrıca açılan 2006/607 esas sayılı davanın tamamen reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamıştır.
2- Yapıldığı iddia olunan işlerin metrajı taraflar arasında çekişmelidir. Bu nedenle Dairemizin 18.07.2006 tarih ve 2006/2550-4575 sayılı bozma ilamında dava konusu olmayan sözleşme kapsamındaki işler (%130’a kadar olan işler) ile dava konusu olan %130 dışındaki işlerin neler olduğunun ve metrajlarının mahkemenin ve Yargıtayın denetimine elverişli şekilde saptanıp açıklanması gereğine değinilmiştir. Davada bedeli istenen imalatların yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hangi pozdan ne miktar imalat yapıldığı ancak mahallinde keşif yapılarak yapılan imalatların görülmesi, incelenmesi ve ölçümlenmesi ile mümkündür. Hükme esas alınan 29.01.2007 tarihli bilirkişi kurulu raporu dosya üzerinden alınmış olup, raporda metrajların nereden alındığı açıklanmamış ve doğruluğu da araştırılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor hüküm tesisi için yeterli ve elverişli değildir.
Diğer yandan asıl davada talep edilen alacak miktarı KDV’yi de kapsadığından davaya dayanak alınan rapordaki gibi KDV’nin birim fiyatlara yansıtılarak alacak miktarının KDV dahil şekilde hesaplanması, hesaplamada esas alınan birim fiyatlar ile metrajın davaya dayanak alınan rapordaki birim fiyatlar ve metrajlar ile mukayese edilerek talep aşımı yapılmamasına özen gösterilmesi gerekirken KDV’nin sonuç alacağa eklenmesi ve değinilen şekilde denetim yapılmaması da hesaplama yöntemi bakımından doğru bulunmamıştır.
Önceki hükme esas alınan 3.12.2004 tarihli bilirkişi kurulu raporunda inşaat işlerine ilişkin alacak miktarı 762.368.082.500 TL olarak saptanmış ve temyizden kısmi feragata ilişkin 07.03.2006 tarihli dilekçesi ile davacı bu miktarı benimsemiş olduğu halde bu kalem alacağın anılan miktar aşılarak 887.581.123.930 TL + KDV olarak belirlenmesi de doğru görülmemiştir.
Öyleyse mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde keşif yapılmak suretiyle yukarıdaki ve önceki bozma ilamındaki açıklamalar doğrultusunda yeniden rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılan sonuca göre asıl dava sonuçlandırılmalıdır. KDV istemine ilişkin birleşen dava ise reddedilmelidir.
3- Kabul şekli bakımından da;
Birleşen davanın dava dilekçesinin davalılara tebliğ edilmeden, davalıların davaya karşı savunma ve delilleri sorulmadan davaların sonuçlandırılması (HUMK.m.73)
Birleşen davada dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği halde dava tarihinin ne olduğunun hüküm fıkrasında veya karar başlığında gösterilmemesi (HUMK.m.388/son, 389),
Kararın son sayfasının mahkeme başkanınca imzalanmaması (HUMK.m.388/5,390) usul hükümlerine aykırı bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1, 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar Milli Eğitim Bakanlığı ve … yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı … İl Özel İdaresi’ne geri verilmesine, 12.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.