YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2405
KARAR NO : 2007/5025
KARAR TARİHİ : 19.07.2007
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen 2001/708 Esas ve 2005/10 Karar sayılı hüküm taraflarca temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucu Dairemizce verilen 2005/3198 Esas ve 2006/2008 sayılı kararı ile davacının karşı davalı arsa sahipleri yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş ve 2006/193 Esas ve 2006/204 sayılı karar ile davalı-k.davacının davasında hüküm altına alınan 579.655.539 liranın davacı-k.davalının sabit görülen alacağından mahsubu yapılarak 1.220,34 YTL alacağın davalı-k.davacıdan tahsili ile davacı-k.davalıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, ancak davacı karşı davalı vekilinin, az yukarıda belirtilen mahsup işleminin yanlış olduğunu belirterek tavzih isteminde bulunması sonucu; talep kabul edilerek 30.01.2007 günlü aynı esas ve karar sayılı olarak ek karar ile asıl kararda mahsup edilen tutar hükmedilen miktara ilave edilerek 1.800,00 YTL davacı-k.davalı alacağının davalı-k.davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
HUMK’nın 455 ve devam eden maddeleri gereğince mahkemece verilen hüküm, müphem ve açık olmayan veya çelişki fıkraları içerdiği takdirde hükmün icrasına kadar tavzih yoluyla düzeltilmesi mümkündür. Bu yasal sebeple, hakim hüküm altına alınan alacak tutarının mahsup işlemi sebebiyle hatalı belirlendiği gerekçesiyle verilen hükmü değiştiremez. Somut olayda da hüküm altına alınan davacı-k.davalı alacağının saptanması için yapılan mahsup işlemi “maddi hata” olarak nitelendirilemeyeceğinden HUMK’nın 459.maddesi hükmü uygulanamaz. Anılan yasa hükmü uyarınca iki tarafın isim ve sıfatlarına yönelik hatalar ise maddi hata niteliğinde olup, mahkemece kendiliğinden her zaman düzeltilebilir. O halde mahkemece davacı-k.davalı vekilinin tavzih talebi kabul edilerek yazılı şekilde davacı-k.davalı yararına asıl karardan hükmedilen alacak tutarının artırılarak 30.01.2007 tarihli ek kararla hüküm altına alınması ve böylece kararın değiştirilmesi, HUMK’nın 455 ve izleyen maddeleri hükümlerine aykırı olduğundan mahkemece verilen bu kararın bozulması gerekmektedir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeple davalı-k.davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve mahkemece verilen 30.01.2007 tarih, 2006/193 Esas ve 2006/204 sayılı kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, 19.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.