Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2007/2291 E. 2008/3722 K. 05.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2291
KARAR NO : 2008/3722
KARAR TARİHİ : 05.06.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili avukat … ile davalı-k.davacı vekili avukat… Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı arsa sahibi …’ya ait taşınmazlar üzerine mesken ve sosyal tesis inşaatı yapılması ve meskenlerin satışından elde edilecek bedelin %25’inin davalıya ödenmesi hususunda imzalanan 05.09.1997 ve 29.07.1999 tarihli adi yazılı sözleşmelerden kaynaklanmıştır. Davacı şirketçe asıl ve ıslah yoluyla açılan davalarda sözleşmenin … sahibince haksız feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybı ve yapılan imalât bedelinin tahsili, arsa sahibi … tarafından açılan ve bu dava ile birleştirilen davada ise feshin haklı olduğunun tespiti, uğranılan zarar ziyanın tahsili ve şirketin tahliyesine karar verilmesi istenmiş, ıslahta ise şirkete mehil verilmesi ve mehil sonunda akdin ifa olunmaması halinde feshi talep edilmiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve alınan bilirkişiler kurulu raporlarına dayanılarak … sahibince akdin haklı olarak feshedildiğinin tespitine, zarar ziyan talebinin reddine, asıl davada ise alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında imzalanan sözleşmelerde kural olarak inşaat yapımı ve satıştan elde
edilecek gelirin paylaştırılması öngörülmüş ve bunun yanında yapılacak sosyal tesislerin tapusunun yapımcı şirkete devredileceği kabul edilmiştir. Bilindiği üzere tapuda pay devrini içeren sözleşmelerin geçerli olabilmesi için BK’nın 213, TMK’nın 706, Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca tapuda resmi biçimde yapılmış olması ya da noterlerce düzenleme şeklinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dava konusu olayda resmi şekle uyulmamış, adi yazılı sözleşmelerle yapım kararlaştırılmıştır. Yapımcıya tapuda pay devredilmediğinden ve yüklenilen … tamamlanmadığından sözleşmenin geçersizliğinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı şeklinde bir değerlendirme yapılamaz. Bu durumda zaten geçersiz olan sözleşmenin feshi ve feshin haklılığı düşünülemeyeceğinden yapımcı şirket tarafından gerçekleştirilen ve … sahibinin yararlanabileceği imalâtın bedelinin kendisine ödenmesi gerekecektir. Mahkemece bu konuda birden fazla bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de, su kuyusundan sonra yapılan bağlantılar fidanlık, trafo ve binası, elektrik hattı gibi imalâtlar değerlendirmeye alınmamıştır. Bu imalâtın da yararlı ve sözleşmeye güvenilerek yapıldığı tartışmasızdır. Bilirkişilerce imalâtın bedeli ihtisas sahaları dışında olduğundan bahisle hesaplanmadığından mahkemece bu konularda yeniden inceleme yaptırılıp davacı alacağı saptanmalıdır.
Öte yandan dava dilekçesinde hem imalât bedelinin tahsili ve hem de akdin feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybının tahsili talep edilmesine rağmen kâr kaybı nedeniyle ne miktar istendiği açıklanmadığından ve kâr kaybı alacağı isteminin reddi gerekeceğinden yapımcı şirkete imalât bedeli ile ilgili alacak miktarı açıklattırılıp yukarıda değinildiği gibi bilirkişilerden alınacak raporla saptanacak imalât bedeline hükmedilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hükme varılması doğru olmamış kararın davacı yapımcı şirket yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davalı ve birleşen dosyanın davacısı …’nın temyiz itirazlarına gelince;
Davada, yapımcı şirketin inşaat sahasından tahliyesi de talep edilmiştir. Açılan bir davada mahkemece her bir talep hakkında karar verilmesi zorunludur. Mahkemece bu konuda müsbet-menfi karar verilmemesi doğru olmadığından karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı sebeplerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı-k.davalı şirket, 3. bent gereğince ise davalı ve birleşen dosya davacısı … yararına BOZULMASINA, 550,00’er YTL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak vekille temsil olunan diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.