YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5774
KARAR NO : 2006/7680
KARAR TARİHİ : 26.12.2006
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı … vekili tarafından istenmiş davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptâli istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2004/318 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yapılan borçlunun 26.01.2004 tarihinde maliki olduğu 1019 parsel sayılı taşınmazı diğer davalı üçüncü kişiye 26.01.2004 tarihinde 1.700.000.000 TL bedelle tapuda devri nedeniyle açılan tasarrufun iptali davası mahkemece kabul edilmiş, karar davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 280 maddesine göre iptâle tâbi tasarruflar mal varlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı tasarruflardır. Bu tasarruflar borçlunun içinde bulunduğu malî durumun yani borçlunun malvarlığının borçlarına yetmediğinin ve zarar verme kasdının işlemin diğer tarafı olan üçüncü kişi tarafından bilindiğinin veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptâl edilebilir. Somut olayda İİK.nun yukarıda zikredilen 280.maddesindeki iptâl koşullarının oluştuğu davacı tarafından yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır. Ne var ki, davacı vekili 19.12.2005 havale tarihli dilekçesinde taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek bedel arasındaki fahiş farklılık nedeniyle İİK.nun 278/III.maddesinde öngörülen iptâl koşullarının gerçekleşmiş olduğunu da ileri sürdüğünden mahallinde keşif yapılarak taşınmazın satış tarihindeki gerçek bedelinin saptanması, tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı 3.kişinin satıştan bir gün sonra 27.01.2004 tarihinde banka havalesi ile borçluya yaptığı ödeme de nazara alınarak bedeller arasında fahiş farklılığın bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı üçüncü kişi yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine, 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.