YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5596
KARAR NO : 2006/5349
KARAR TARİHİ : 27.09.2006
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tük.Mahk.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Davalı vekilinin temyiz istemi Dairemizin 02.06.2006 gün 2006/3322 Esas 2006/3292 karar sayılı ilamıyla mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddedilmiş ise de davacının 25.07.2006 tarihli dilekçesi üzerine dava dosyasının yapılan incelemesinden davacının 12.08.2004 havale tarihli dilekçesiyle karşılanmasını istediği zararın 4 milyar TL maddi 1.250.000.000 lira manevi olmak üzere toplam 5.250.000.000 lira olduğunu açıklayıp tahsilini istediği, bu durumda tahsili talep edilen miktar 5.250.000.000 TL olduğundan yerel mahkeme kararının kesin olmadığı davacının talebinin sehven 305.000.000 TL olduğu belirtilerek maddi hata sonucu red kararı verildiği anlaşılmakla, Dairemizin temyiz isteminin kesin olması yönünden reddine ilişkin 02.06.2006 gün 2006/3322 Esas 2006/3292 karar sayılı ilamın kaldırılmasına karar verilip, işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, eser sözleşmesinden dolayı oluşan alacağın tahsiline ilişkindir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.