YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4558
KARAR NO : 2006/7174
KARAR TARİHİ : 07.12.2006
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat … ile davalılar … vs. vekili avukat … Diğer davalılar gelmediler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 06.01.1994 tarihli 100 Yataklı … Devlet Hastanesi ile … Sağlık Ocakları inşaatı yapım işi nedeniyle gereksiz yere ödenen faizin davalılardan tahsili isteminden kaynaklanmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı Bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin 60.8 maddesinde; hakedişlerin aylık olarak düzenlenip mühendise verildiği tarihten itibaren 56 gün içinde ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu şekilde belirlenen ödeme tarihleri kesin vadeyi içermediğinden BK.nun 101/II. maddesi uyarınca davacıyı temerrüde düşürücü nitelikte görülemez. O tarihte alacağın muaccel olduğu kabul edilse bile ayrıca temerrüt ihtarı çekilmesi gerekir. Bu nedenle davacının yükleniciye geç ödemesi sebebiyle faiz ödenebilmesi için tahakkuk eden alacağın davacı Bakanlıktan talep edilmesi zorunludur.
Böyle olunca ihtar olmadan ödeme yapılması hukuka uygun bulunmamaktadır. Kaldı ki, dosyada mevcut belgelerden faiz için ayrı bir hakediş tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Hakediş bedellerinin ödenmesi sırasında da yüklenicinin faiz hakkını saklı tuttuğuna dair bir belge de sunulmamıştır. İtirazî kayıt ileri sürülmeden ödemenin kabul edilmesi halinde de davalı yüklenicinin faiz talep hakkı BK.nun 113/II. maddesi uyarınca düşmüş bulunmaktadır. Sonuç olarak yükleniciye yapılan ödeme yasalara aykırı olup iade olunması zorunludur.
Diğer davalıların durumuna gelince, bu kişiler ödemeye yetkili kişi olmaları sebebi ile davada hasım olarak yer almışlardır. Şüphesiz hukukçu olmadıkları için ödeme konusunda yeterli bilgi sahibi olmadıkları düşünülebilir ise de yüklenicinin ödemelerle ilgili yazılı talebi ve ayrıca faiz istemi bulunmadığı halde kendiliklerinden faiz ödemesi yapmaları sebebi ile fazla ödemede kusurlu bulunduklarının kabulü gerekli bulunmuştur.
Bu durumda; dava konusu edilen miktarlarda ihtilâf bulunmadığından mahkemece davalı görevlilerin sorumlulukları imzaladıkları belgelerdeki miktarlarla sınırlı olmak üzere talep edilen alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili cihetine gidilmek gerekirken davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 400,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 07.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.