Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2006/198 E. 2007/2050 K. 02.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/198
KARAR NO : 2007/2050
KARAR TARİHİ : 02.04.2007

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Davada iş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık 17.4.1998 tarihli asıl ve 15.5.1998 tarihli ek sözleşmelerden kaynaklanmıştır. Bu sözleşmeler ile davacılar arsa karşılığı imar parselasyon işlerini üstlenmişlerdir. Mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmeler resmî biçimde yapılmadıkça geçerli olmazlar (TMK.m.706,BK.m.213, Tapu Kanunu m.26, Noterlik Kanunu m.60). Yanlar arasındaki sözleşmeler adî nitelikte olup resmî biçim koşuluna uyulmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde taraflar ancak haksız iktisap kurallarına dayanarak birbirlerine verdiklerini talep edebilirler. Borçlar Kanunu’nun 61/II maddesinde bu kural “muteber olmayan… bir sebebe istinaden ahzolunan şeyin iadesi lazımdır” şeklinde ifade edilmiştir. Burada borç sebebi gerçekleşmediği halde iş sahibinin mal varlığında bir zenginleşme, yüklenicinin mal varlığında ise bir azalma söz konusudur. Ancak iş sahibinin mal varlığında bir çoğalmadan söz edilebilmesi için yapılan işlerin onun işine yaraması gerekir. Aksi halde sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Somut olayda mahkemece bu kurallara uygun bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş
uzman bilirkişilerden alınacak raporla davacılar tarafından fiilen yapımı gerçekleştirilen işlerin neler olduğunu ve bu işlerin davalıların işine yarar durumda olup olmadığını saptamak, davalıların işine yarar durumda ise işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine göre bedelini TL cinsinden saptamak, ayrıca davacılar sözleşme konusu taşınmazlar üzerindeki hacizleri kaldırmak için davalı arsa sahibinin üçüncü kişilere olan borçlarını ödediklerini ileri sürdüklerinden bu iddialar üzerinde de durmak ve hasıl olan sonuca göre saptanan miktarı hüküm altına almaktan ibarettir. Mahkemece müstakil parsellerin arsa sahipleri adına tapuda tescili sağlanmadığı takdirde bedel ve masraf talep edilemeyeceği şeklindeki sözleşme hükmüne, yani geçersiz sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükümlerine dayanılarak davanın reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 02.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.