Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2006/1845 E. 2006/4272 K. 07.07.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1845
KARAR NO : 2006/4272
KARAR TARİHİ : 07.07.2006

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı … Erdoğan vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı arsa sahibi 2000/271 esas sayılı davada, sözleşmenin feshi ile 1.000.000.000 TL eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilini istemiş, fazla haklarını saklı tutmuştur. Davacı, 20.5.2003 günlü bilirkişi kurulu raporunu esas alarak açtığı 2003/487 esas sayılı ek davada ise eksik ve ayıplı işlerden kalan 19.248.797.397 lira alacağı ile ruhsat yenileme, tadilat projesi, yapı denetimi, sigorta, kat irtifakı ve belediye harcı kalemlerinden oluşan 19.000.000.000 lira alacağın tahsilini istemiştir. Mahkemece asıl ve ek dava birleştirilerek fesih talebinin reddine, keşfin yapıldığı 2001 yılı bayındırlık birim fiyatlarıyla saptanan 15.739.895.850 lira eksik ve kusurlu işler bedelinin 14.11.2001 keşif tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … ile davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Mahkeme kararına davalı …’ın “…” olan soyadının “…” olarak yazılması, asıl dava “26.5.2000” tarihinde açıldığı halde dava tarihinin “2.6.2000” olarak gösterilmesi, ek davanın dava tarihinin ise hiç yer almaması usul hükümlerine aykırıdır (HUMK m.80,459).
3- Mahkemece asıl ve ek davada tek hüküm kurulmuştur. Davalar birleşmekle bağımsızlıklarını kaybetmezler. Bu nedenle açılan her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücreti her dava bakımından ayrı ayrı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece tesis olunan hükümde bu kurala uyulmaması bozma nedenidir.
4- Yanlar arasındaki uyuşmazlık, daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık konularından birisi inşaattaki eksik ve kusurlu işlerin bedeli olup, bu kalem alacağa ilişkin dava 26.5.2000 tarihinde açılmıştır. Mahkemece eksik ve kusurlu işlerin bedelinin davanın açıldığı 26.5.2000 tarihindeki mahalli rayiçlerle (serbest piyasa fiyatlarıyla) hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, hesaplamanın keşfin yapıldığı 14.11.2001 tarihindeki bayındırlık birim fiyatlarıyla yapılması doğru olmamıştır.
5-Ek davada, alacağa ticari faiz uygulanması talep edilmiş, ancak faizin başlangıç tarihi gösterilmemiştir. Bu durumda alacağın ek davada hüküm altına alınan kısmına, ek davanın açıldığı 18.9.2003 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, daha evvelki bir tarihin (keşfin yapıldığı 14.11.2001 tarihinin) faize başlangıç alınarak talebin aşılması usule aykırıdır (HUMK m.74).
6- Asıl davada, alacağa ticari faiz uygulanması talep edilmiş, faizin başlangıç tarihi gösterilmemiştir. Bu durumda alacağın asıl davada hüküm altına alınan kısmına, 26.5.2000 dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, davadan sonraki bir tarihin faize başlangıç yapılması doğru bulunmamıştır.
7- Yanlar arasında çekişmeli olan diğer bir alacak kalemi de ruhsat yenileme, tadilat projesi, yapı denetimi, sigorta, kat irtifakı ve belediye harç ve masraflarıdır. Sözleşmeye göre bu giderler yüklenicilere aittir (3.sayfa Teknik Şartlar ilk paragraf). Davacı bu kalem alacakları 18.9.2003 tarihinde açtığı ek davada talep etmiş ve 19.000.000.000 TL istemiştir. İnşaatın tamamlanıp, iskan ruhsatının alınması için anılan masrafların yapılması zorunlu olduğundan davacı bu alacakları talep etmekte haklıdır. 20.5.2003 günlü bilirkişi kurulu raporu ile bu kalem alacakların 2003 yılı fiyatlarıyla bedeli 19.000.000.000 TL olarak saptandığından ve ek davanın 18.9.2003 tarihinde açılmış olması nedeniyle davacı 2003 yılı fiyatlarıyla bedel talebine haklı bulunduğundan bu kalem istemin kabulü yerine, dava konusu yapılmadığından bahisle reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davacı … ile davalı …’ın sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2., 4. ve 5. bentler uyarınca davalı …, 3., 6. ve 7 bentler uyarınca davacı … yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı …’a geri verilmesine, 07.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.