Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2021/559 E. 2021/3373 K. 23.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/559
KARAR NO : 2021/3373
KARAR TARİHİ : 23.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar …, … ve … haklarında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat,
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar …, …, … ve …’nin beraati, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar …, … ve …’ın beraati ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nin mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık …’nin, katılana ait aracın bagajındaki çantasının çalınması ile kaybolan bir kısım boş çek yapraklarından suça konu 8046823 ve 8046825 nolu çekleri bir şekilde ele geçirdiği, kendi cirosunu yapmadan 7.800 TL bedelli çeki sanık …’a, 7.000 TL bedelli çeki de sanık …’a cirolamadan verdiği, sanıklar Gürsel ve Mustafa’nın da her iki çeki daha sonra sanık …’a verdiği, sanık …’un ise çeklerin tahsili amacıyla bankaya ibraz ettiği, çeklerin sahte olduğunun ortaya çıktığı, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde oldukları, hileli hareketlerle haksız menfaat temin ettikleri ve resmi belgede sahtecilikte bulundukları iddia edilen somut olayda;
1-Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre sanık …’nin mevcut borcuna karşılık çalıntı çekleri vermesi, sanık …’un ise bu çekleri geçerli ticari ilişki içerisinde alması nedenleriyle sanık … yönünden atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanık …’un atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen makumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
a-Sanık …’ın hüküm tarihinden sonra 30/01/2017 tarihinde, sanık …’ın hüküm tarihinden sonra 03/03/2018 tarihinde vefat ettiğinin UYAP’tan temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşılması karşısında; haklarında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği; buna göre, sanığın tanzim ettiği iddia edilen çek asıllarının ele geçirilemediği, fotokopiden ibaret olan belgelerin sahtecilik suçuna konu olamayacağı, bu nedenle sanık …’nin üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek beraatine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmayarak şartları oluşmayan TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.