Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2021/227 E. 2021/1245 K. 11.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/227
KARAR NO : 2021/1245
KARAR TARİHİ : 11.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157, 43/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen 09/11/2015 tarihli hükme ilişkin gerekçeli kararın, sanığın bilinen son adresine Tebligat Kanunu’nun 10/1.maddesine göre tebliğe çıkarılıp, tebligatın iade edilmesi durumunda sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerekirken, sanık hakkında çıkarılan yakalama emri üzerine sanığın sorgusu yapılırken kullandığı ikamet adresi tespit edilmeden, tebligatın doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre sanığın MERNİS adresine yapıldığı, bu itibarla yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin 02/12/2015 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanığın, katılana kendisini medyum İsmail Hoca olarak tanıttığı, ruhani ve psikolojik rahatsızlıkları cinlerle olan teması sebebiyle iyileştirdiğini iddia ettiği, bu minvalde kendisine kartvizit bastırdığı, akabinde birtakım ailevi sorunlar yaşayan katılana, cinlerle irtibatlı olduğunu, muska yaparak kendisini iyileştireceğini beyan ederek 2014 yılı Mayıs ayında müştekiden 2.600 TL aldığı, daha sonra Bozüyük’te katılan ile buluşarak kendisinden 400 TL daha para aldığı, birkaç gün sonra Horasanlılar Derneğinden tanıdığı bir kişi adına PTT havalesiyle 1.400 TL havale yapmasını sağladığı, Temmuz ayı ortalarında cinler 24 milyar TL para getirecek diyerek katılandan 2.000 TL aldığı, yine katılana “çok paran olacak, tabancasız gezemezsin, sana silah ruhsatı çıkartalım” diyerek kendisinden 4.600 TL daha para aldığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Haksız menfaatin katılanın dini inanç ve duygularının istismar edilmesi suretiyle elde edildiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen eylemin TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmek görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.