Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2021/2065 E. 2021/3533 K. 25.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2065
KARAR NO : 2021/3533
KARAR TARİHİ : 25.03.2021

Sanık … hakkında dolandırıcılık ve şantaj suçlarından İstanbul Anadolu 15.Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2014 tarihli, 2013/20 Esas,2014/146 Karar no’lu ilamı ile yapılan yargılama sonucu, dolandırıcılık suçundan TCK’nın 157/1,52,53 maddelerine göre 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası, şantaj suçundan dolayı 5237 Sayılı Yasanın 107/1,52,53. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06/07/2015 tarihli ve 2014/227636 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay (kapatılan) 23. Ceza Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay (kapatılan) 23.Ceza Dairesi 03/11/2015 gün ve 2015/18595 Esas, 2015/6014 Karar sayılı ilâmı ile; sanığın yokluğunda verilen 15/04/2014 tarihli kararın sanığa 06/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 14/05/2014 günlü temyiz başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, “Sanığın 06/05/2014 tarihinde tebliğ edilen hükmü 08/05/2014 tarihinde temyiz ettiği, fakat temyiz dilekçesini İstanbul Anadolu 15.Asliye Ceza Mahkemesi yerine İstanbul 15.Asliye Ceza Mahkemesine göndermesi nedeniyle süresinde verilen temyiz dilekçesinin dosyasına girmediği,Yüksek Yargıtay (kapatılan) 23.Ceza Dairesi,03/11/2015 gün ve 2015/18595 Esas, 2015/6014 Karar sayılı ilamından sonra durumun ortaya çıktığı” gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın KABULÜNE,
Yargıtay (kapatılan) 23.Ceza Dairesi 03/11/2015 gün ve 2015/18595 Esas, 2015/6014 Karar sayılı kararında dolandırıcılık ve şantaj suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin REDDİ kararlarının KALDIRILMASINA,
Sanığın dolandırıcılık ve şantaj suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararları uyarınca; başka bir suçtan farklı yargı çevresindeki Tire (kapatılan) B Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, hükmün açıklandığı 15/04/2014 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.