Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/9890 E. 2021/2357 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9890
KARAR NO : 2021/2357
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerininin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında 1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-d, 43/1, 62, 50, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerininin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık … müdafisi ve sanık … müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar … ve …’in mağdur …’un iş yerine gittikleri, sanık …’in kendisini … olarak tanıttığı, sanık …’in büro malzemeleri alarak karşılığında iki adet katılan … adına düzenlenmiş ve ekinde katılan …’ın ehliyet fotokopisinin bulunduğu, senetleri imzalayarak verdiği, senetleri kefil olarak da sanık …’un imzaladığı, senetlerin ödenmemesi üzerine mağdur … vekili tarafından icraya konularak katılan … hakkında icra takibi yapıldığı, bu suretle sanıkların atılı suçları işlediklerininin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık … hakkında kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerininin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık …’un inkara yönelik savunması, suça konu senetlerde kefil olarak yer alan sanığın imzaların kendisine ait olmadığına ilişkin bir beyanının olmadığı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın cezalandırılmasını gerektirir kesin, somut, inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık … hakkında kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerininin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-Mağdur …’un 13/11/2014 tarihli dilekçesinde mevcut zararının tamamının giderildiğini belirtilmesi karşısında; sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanığın, mağdur …’dan almış olduğu büro malzemelerine karşılık olarak katılan …’e ait sürücü kimlik fotokopisini kullanarak oluşturduğu 2 adet sahte senedi mağdura vermesi şeklinde gerçekleşen suça konu eylemi bir bütün olarak tek suçu oluşturduğu gözetilmeksizin sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak yazılı şekilde fazla ceza tayini,
3- Sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, sanığın, aynı suç işleme kararıyla ve aynı anda düzenlenen senetlerle ilgili olarak tek bur suçtan hüküm kurulması gerekeceği, buna karşın, aynı suç işleme kararıyla fakat değişik zamanlarda düzenlenen senetlerle ilgili olarak yine tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun’un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği, farklı suç işleme kastının bulunduğunun ispatı halinde her bir eylemin ayrı bir suç oluşturacağı, bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın, aynı anda iki senedi imzalayarak mağdura verdiği dikkate alınarak, verilen cezanın TCK’nın 43. maddesi gereğince arttırılmak suretiyle fazla ceza tayini,
b-) Suça konu senetlerin sahteciliğin, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu senetlerin duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafisi ve sanık … müdafisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 03/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.