Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/9178 E. 2020/11266 K. 09.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9178
KARAR NO : 2020/11266
KARAR TARİHİ : 09.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkeme hükmünün tür ve miktar itibariyle duruşma sınırı dışında kalması nedeniyle sanık müdafisinin duruşma talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan temyiz incelenmesinde;
19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde; “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükümleri dikkate alındığında, sanığın ve müdafisinin yokluğunda verilen 08/10/2019 tarihli hükmün sanık müdafisine elektronik yolla 16/10/2019 tarihinde yapılan tebliğin 5 gün sonra 21/10/2019 tarihinde tebliğ yapılmış sayılması gerektiğinden, 28/10/2019 tarihinde sanık müdafisinin yasal süresinde temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, tebliğnamede süre yönünden redde yönelik görüşe iştirak edilmeyerek, temyizinin süresinde olduğunun kabulü ile, ayrıca Dairemizin bozma ilamı sonucunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, olay tarihinde müşteki … ile katılan … ile tanışarak güvenlerini kazandığı, kendisini Ağrı Milletvekilinin yakını olarak tanıtarak, Türk Hava Yollarına işci alacağını, işe alınmada yardımcı olacağını belirtip müşteki ve katılanın öz geçmişi ile CV ‘lerini alan sanığın bu amaçla ayrı ayrı 500 TL para alarak haksız menfaat elde ettiği, bu surette sanığın müşteki … ile katılan …’ye yönelik dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan ve müştekilerin aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları, bu beyanları destekler nitelikteki tanık anlatımları, teşhis tutanağı, banka kayıtları ve dosya kapsamından sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’u ile Bazı Kanunlar’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan Ümraniye 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/02/2012 tarih ve 2010/756 E. 2012/625 K. sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının uyarlama yargılaması yapılmış ve tarafların uzlaşmış olmaları durumunda sanığın sabıka kaydında bulunan diğer ilamların hangisinin uygulanacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafisinin suçun sübut bulmadığına ve eksik incelemeye yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.