Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/7670 E. 2021/1460 K. 16.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7670
KARAR NO : 2021/1460
KARAR TARİHİ : 16.02.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-) Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 43, 53, 52/2, CMUK’un 326/son, maddeleri gereğince mahkumiyet
b-) Özel belgede sahtecilik suçundan; beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılan …’in Dubai İslamic Bank Türkiye ofis temsilcisi olduğu, sanığın da …’in şoförü olduğu, Dubai İslamic Bank temsilciliğinin Yapı Kredi Bankası Teşvikiye Şubesinde iki hesabı bulunduğu, bu hesaplardan 26.07.2007 tarihinde düzenlenen Ticari Müşteri Sözleşmesinin Faks Talimatı İle İşlem Yapılması Hükümlerini düzenleyen 77. ve 78. maddeleri gereği, hesaplardan faks ile işlem yapılması istendiğinde, katılan temsilcilik tarafından faks talimatı hazırlanıp bankaya fakslandığı, elden tahsil içinde sanığın görevlendirildiği ve işlemlerin beş yıldır bu şekilde sürdürüldüğü, sanığın, 03/09/2010 ve 08/09/2010 tarihleri arasında, bayram nedeniyle izinde olan personelin olmadığı zaman diliminde, ofiste bulunan eski faks talimatlarından istifade ederek 5 ayrı faks talimatı hazırlayarak bankaya faksladığı, 17 adet talimat ve banka dekontları ile işlem yapılarak sanığa ödemelerin gerçekleştirildiğinin banka kayıtları ile sabit olduğu, sanığın böylelikle katılanın yetkilisi olduğu Dubai İslamic Bank hesabından bilirkişi raporu tespiti ile 18.000 USD ve 34.000 TL parayı mal edindiği anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunması, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; hesabın bulunduğu banka tarafından sanığın göndermiş olduğu beş adet faks talimatları ile işlem yapılarak sanığa ödemelerin gerçekleştirildiğinin banka kayıtları ile sabit olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/02/2013 tarih 2011/5.MD-137 Esas, 2013/58 Karar sayılı ilamında yer alan “…Diğer taraftan, aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından da vekalet ücretine hükmedilmesine gerek yoktur.” yönündeki kararı uyarınca; sanığın aynı dosyada özel belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmiş, nitelikli dolandırıcılık suçundan ise mahkumiyetine karar verilmiş olması karşısında; sanık müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat kararı verilen özel belgede sahtecilik suçu yönünden sanığa avukatlık ücreti takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olmadığı ve eksik incelemeye ilişkin, özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.