Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/6274 E. 2020/11385 K. 11.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6274
KARAR NO : 2020/11385
KARAR TARİHİ : 11.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1)Sanık … hakkında,; TCK’nın 157/1,62, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)SSÇ hakkında; TCK’nın 157/1, 31/3,62 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanık ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ve suça sürüklenen çocuğun üzerlerine atılı suçun, uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdii edildiği ancak; taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ve suça sürüklenen çocuğun, aynı suçtan daha önce mahkumiyetine karar verilen … ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, katılan ile bağlantı kurup, ellerinde yüklü miktarda Osmanlı altını olduğunu söyleyerek altınları satın alıp almayacağını sordukları, katılanın da kabul etmesiyle buluştukları, sanıkların katılana numune olarak 1 adet gerçek altın verdikleri, takip eden günlerde pek çok kez katılanı telefonla arayarak altınları satın alıp almayacağını ısrarla sordukları, katılanın da kabul ederek sanıklar ile buluştuğu, üzerindeki 20.000,00 TL’yi sanıklara verdiği, sanıkların parayı alarak izlerini kaybettirdikleri, bu suretle üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1) Suça Sürüklenen çocuk … hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasa maddesinde öngörülen cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde belirlenen 7 yıl 12 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihi olan 09/06/2009 ile 28/11/2019 olan hüküm tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2)Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, teşhis tutanağı ve dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık …’ın atılı suçu işlemediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.