Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/5944 E. 2020/7668 K. 07.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5944
KARAR NO : 2020/7668
KARAR TARİHİ : 07.09.2020

Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan şüpheliler …., …, …. ve …. haklarında yapılan soruşturma esnasında, suç yeri itibarıyla evrakın Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 16/02/2018 tarihli ve 2016/9316 soruşturma, 2018/178 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/03/2018 tarihli ve 2018/3322-10 soruşturma, 2018/192 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine ilişkin mercii Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/03/2018 tarihli ve 2018/251 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06/04/2020 gün ve 94660652-105-33-2483-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2020 gün ve 2020/45651 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/30314 esas, 2017/23733 karar sayılı ilâmında “…Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2015/4473-23011 sayılı ilâmı ve daha birçok kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle….” şeklindeki açıklamada belirtildiği üzere suç yerinin menfaatin temin edildiği yer olduğu, somut olayda müştekinin kredi kartı bilgileri kullanılarak hesabındaki paraların İzmir ilinde bulunan ATM’lerden çekildiği ve haksız menfaatin temin edildiği yerin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüpheliler tarafından paranın çekildiği yerin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/03/2018 tarihli ve 2018/251 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.