YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/440
KARAR NO : 2021/1560
KARAR TARİHİ : 17.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Hükmün açıklanması ile;
TCK’nın 158/1-f-son, 35, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f-son, 35, 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca denetim süresine tabi tutulmasına dair Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10/07/2008 tarih ve 2007/191 E. 2008/226 K. sayılı kararının 03/12/2008 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde, 29/07/2009 tarihinde yeniden işlediği basit yaralama suçundan dolayı sanığın 29/06/2012 tarihinde mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle yapılan ihbar üzerine CMK’nın 231/11 maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilerek Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/01/2013 tarihli ek kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, sözkonusu kararın Dairemiz’in 04/10/2007 tarih ve 2017/524 E. – 19503 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine verilen sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, … Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, katılandan 90.000 TL şahsi borç aldığı, bu borcuna ilişkin olarak, kooperatifin Halk Bankası Çan Şubesi’nde bulunan hesabına bağlı olarak verilen 01/06/2006 tarihli, 30.000’er TL bedelli iki adet çeki, iki imza ile keşide edilmesi gerektiği halde kendi imzası ile keşide ederek katılana verdiği, bankaya ibrazında “keşideci imzalarının iki adet olması gerektiğinden” işlem yapılamadığına ilişkin şerh düşüldüğü, sanığın görevinin 01/06/2006 tarihinde sona erdiği, bu şekilde sanığın görev süresi dolmasına rağmen ve tek imza ile çek keşide edilemeyeceği halde şahsi borcu için suça konu çekleri keşide ederek üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanık savunmaları, katılanların beyanları ve dosya kapsamı itibariyle, sanık ile katılan arasındaki borç ilişkisinin önceden doğduğu, borç ödenmeyince sanık ile katılanın önceden doğan borcun çekle ödenmesi hususunda anlaştıkları ve suça konu çeklerin bu şekilde verildiği, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, suça konu çekler önceden doğan borca karşılık ödeme vasıtası olarak verildiğinden, çeklerin verilmesiyle sağlanan menfaat bulunmadığı anlaşılmakla, unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.