YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4039
KARAR NO : 2021/1058
KARAR TARİHİ : 10.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 31/05/2017 tarihli bozma ilamı ile üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bozma üzerine İstanbul 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/07/2017 tarih ve 2017/318 Esas, 2017/331 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği; İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesince kanunun önceki halinin sanığın lehine oluşu ve TCK’nın 157. Maddesinde düzenlenen suçun 6763 sayılı kanun değişikliği ile uzlaştırmaya tabi hale gelmesi sebebiyle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, mağdurun kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle aldığı telefon hattı ile tanık …’yı arayarak; kendisinin eskiden askerlik yaptığı yerde komutanı olduğunu, Bulanık İlçe Jandarma Komutanlığında lojman tamiratı yapacaklarını, tanıdığı ve güvenilir bir müteahhit olup olmadığını sorduğu, tanığın da katılanı önermesi üzerine, öncelikle kendisinin katılanı aramasını isteyip, bunu sağladıktan sonra aynı telefon hattı ile sanığın, katılan ile irtibat kurup binbaşı olduğunu, 300.000 TL’ lik iş yapacaklarını belirterek katılandan öncelikle 15.000 TL teminat göndermesini istediği, katılanın da sanığın hesabına EFT yoluyla 14.900 TL nakit parayı gönderdiği, paranın buradan çekilmesine rağmen sanığın telefonu kapatıp ortadan kaybolduğu, bahse konu telefon hattının …’nun adına kayıtlı olduğunun anlaşılması üzerine, bu kişinin tesbit edilerek alınan beyanında hattın kendisine ait olmadığını belirttiği, yaptırılan bilirkişi incelemesinde de hattın alınışı ile ilgili sözleşmedeki imzanın …’ya ait olmadığının tesbit edildiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ve mağdur beyanları, banka dekontu, uzlaştırma sağlanamadığına ilişkin rapor ve tüm dosya kapsamına göre; suç tarihinde 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 158/1/-L bendi bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK’nun 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin sanığın mahkumiyetine ilişkin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafii ve katılan vekilinin hükme yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkındaki hükmün ONANMASINA, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.