Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/3890 E. 2021/1952 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3890
KARAR NO : 2021/1952
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında katılanlara yönelik olarak ayrı ayrı 2 kez TCK’nın 157/1, 61, 62, 50/1-a, 53/1-a, b, c, d, e, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 20/12/2017 tarihli bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede:
Sanığın katılan ve mağdura gümrükten ihale yoluyla ucuz eşyalar alıp sattığını beyan ettiği, bu amaçla katılan ve mağdurunda eşya alması için sanığın Yapı Kredi Bankası İçerenköy Şubesinde bulunan hesabına katılanın 10.965-TL, mağdurun 900-TL para yatırdığı ancak, sanığın söz konusu eşyayı göndermediği gibi paraları da iade etmediği bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; sanık savunmaları, katılan ve mağdur beyanları, uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin rapor ve dosyadaki tüm deliller gözetilerek sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya kapsamında sanığın mağdur …’dan 900 -TL para aldığı, katılan …’ dan ise 10.965-TL para aldığı halde TCK’nın 61 maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında bu husus dikkate alınarak sanığın katılan …’a karşı eyleminden dolayı alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken buna uyulmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında kurulan adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama imkanı olmayan “5237 sayılı TCK’nın 50/1-a” maddesinin yazılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkili haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin çıkartılması suretiyle, ilgili hüküm fıkrasından “hürriyeti bağlayıcı ceza” ibaresinin çıkartılması ve yerine “adli para cezasının” ibaresinin yazılması ile, ayrıca “5237 sayılı TCK’nın 50/1-a” ibaresinin tamamen çıkartılması ve yerine “5237 sayılı TCK’nın 52/2” ibaresinin yazılması sureti ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.