Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/2246 E. 2020/7669 K. 07.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2246
KARAR NO : 2020/7669
KARAR TARİHİ : 07.09.2020

Dolandırıcılık suçundan şüpheliler …. Limited Şirketi, …. Limited Şirketi haklarında yapılan soruşturma esnasında, suç yeri itibarıyla dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2018 tarihli ve 2018/8496 soruşturma, 2018/799 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez şüpheli suç yeri bakımından dosyanın Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/02/2019 tarihli ve 2018/146519 soruşturma, 2019/1803 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine dair Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2019 tarihli ve 2019/411 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/03/2020 gün ve 94660652-105-33-2753-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2020 gün ve 2020/44790 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/30314 esas, 2017/23733 karar sayılı ilâmında “….Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2015/4473-23011 sayılı ilâmı ve daha birçok kararında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun, iradesi fesada uğratılan kişinin yatırmış olduğu paranın fail tarafından çekildiği anda tamamlanacak olması nedeniyle suç yerinin de menfaatin temin edileceği yer olacağından hareketle….” şeklinde belirtildiği üzere, soruşturma dosyasına konu olayda verilen mercii kararında Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı yetkili gösterilmiş ise de, müştekinin telefon numarası aranarak sağlık poliçesini iptal ettirmek için farklı tarihlerde para istendiği ve müştekinin toplam 10.675,00 Türk lirasını verilen posta çeki hesabına gönderdiği, yapılan şikayet üzerine de PTT A.Ş.’nin 05/07/2018 tarihli yazı cevabından da anlaşılacağı üzere yatırılan tutarların İzmir PTT Başmüdürlüğüne bağlı Gaziemir ve Pasaport PTT Merkez Müdürlüklerinden çekildiği ve haksız menfaatin temin edildiği yerin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüpheliler tarafından paranın çekildiği yerin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yargı çevresinde kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2019 tarihli ve 2019/411 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.