Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2020/11822 E. 2021/2979 K. 15.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/11822
KARAR NO : 2021/2979
KARAR TARİHİ : 15.03.2021

Dolandırıcılık suçundan sanık …’ın, müşteki…’a yönelik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 TL hapisten çevrili adli para cezası, 2.000 TL adli para cezası ile yine diğer müştekilere karşı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis ve 6.240 TL adli para cezası cezalandırılmasına dair Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/07/2013 tarihli ve 2010/726 esas , 2013/539 karar sayılı kararı ve yine sanık …’ın, müşteki…’a yönelik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 TL hapisten çevrili adli para cezası ,80 TL adli para cezası ile yine diğer müştekilere karşı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis ve 2.080 TL adli para cezası cezalandırılmasına dair Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/343 esas, 2018/763 sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 20/10/2020 gün ve 94660652-105-77-12433-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/10/2020 gün ve 2020/94603 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1-) Sanık … hakkında 01/02/2010 tarihinde işlemiş olduğu dolandırıcılık suçundan Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 2010/6585 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, müşteki…’a karşı dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, diğer müştekilere yönelik dolandırıcılık suçundan, 6.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2013 tarihli ve 2010/726 esas, 2013/539 sayılı kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Anılan kararın sanıkla birlikte suç işleyen dosyanın diğer sanıkları tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 24/05/2017 tarihli ve 2015/12801 esas, 2017/11731 karar sayılı ilâmı ile sanıklar lehine bozma kararı verildiği, bunun üzerine yeniden yapılan yargılama ile sanık… hakkında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu halde, bozma sonrası karara dahil edilip sanık… hakkında mükerrer olacak şekilde ile yeniden karar verilmesinde,
2-) Sanık … hakkında 01/02/2010 tarihinde işlemiş olduğu dolandırıcılık suçundan Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 2010/6585 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, müşteki…’a karşı dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2013 tarihli ve 2010/726 esas, 2013/539 sayılı kararında, sanığın…’a yönelik eylemi nedeniyle hükmün kurulması sırasında hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının hiç bir gerekçe gösterilmeksizin, tam gün sayısı yönünden asgari hadden uzaklaşılıp belirlenmesinde,
İsabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın iştirak halinde başka sanıklar ile gerçekleştirdiği dolandırıcılık eyleminden sonra iki ayrı dolandırıcılık suçundan mahkum olduğu ancak hükmün sanık … yönünden temyiz edilmeksizin kesinleştiği, diğer sanıklar yönünden ise Yargıtay 15. Ceza Dairesinin ilamı ile uzlaştırma kurumunun uygunlanması yönünden bozulduğu, akabinde mahkeme tarafından diğer sanıklar yönünden uzlaştırma sağlanamadığından bahisle yeniden hüküm kurulurken sanık … içinde tekrar hüküm kurulduğu ve sanık …’nın da diğer sanıklarında bu yeni hükmü temyiz ettiği, Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından ise sanık … yönünden eski kesinleşmiş hükmünün olduğu ve mükerrer hüküm yönünden infaza ilişkin bir durum olduğundan bahisle ret kararı verildiği, diğer sanıkların hükümlerinin ise onandığı, mahal mahkemesi tarafından ise sanık … yönünden verilen ikinci kere mahkumiyet kararının kanun yararına bozma talebine konu edildiği ve dairemize geldiği anlaşılmakla. Sanık … hakkında ilk kurulan hükmün kesinleştiği ve infazda esas alınması gerektiği, ikinci kurulan hükmün kesinleşen hükümden sonra yok hükmünde olduğu ve CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma konusu olamayacağı, bu nedenle Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/343 esas, 2018/763 sayılı kararı ile ilgili tebliğnamedeki (1) nolu bozma görüşüne iştirak edilmeyerek (2) no’lu bent yönünden yapılan incelemede ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, kanun koyucunun ayrıca adlî para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adlî para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, alt sınırdan uzaklaşmanın gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği hâlde, sanık hakkında müşteki…’e yönelik 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca hüküm kurulurken, hapis cezasının alt sınırı olan 1 yıl hapis cezasına hükmedildiği hâlde, adlî para cezasının belirlenmesi sırasında alt sınır olan 5 gün yerine 120 gün adlî para cezasına gerekçe gösterilmeksizin hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (2) no’lu düşünce yerinde görüldüğünden, Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/07/2013 tarihli ve 2010/726 esas, 2013/539 karar sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre ve aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümden adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamaların çıkartılarak yerine; Sanığın ”5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesi gereğince takdiren 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK 62 gereğince verilen cezada 1/6 oranında indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 4 gün adli para cezasının 5237 sayılı TCK’nun 52/2 maddesi gereğince günlüğü takdiren 20 TL’den hesap edilmek suretiyle sonuç olarak 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına”; ibarelerinin eklenmesine, hükümlerin diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.