YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/11254
KARAR NO : 2021/1261
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, denetim süresi içinde sanığın ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlemesi üzerine dosya yeniden ele alınarak, sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü, sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği, denetim süresinde işlediği ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan aldığı kesinleşmiş mahkumiyet hükmü nedeniyle 09/07/2013- 02/02/2015 tarihleri arasında zaman aşımının durduğu ve bozma sonrası dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılanın vekili sıfatıyla… isimli şahıs aleyhine icra takibinde bulunup, alacağın bir kısmını haricen bir kısmını da icra yoluyla tahsil etmesine rağmen tahsil ettiği paraları katılana vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sübut bulduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamenin “suça konu tahsilatın yapıldığı 05/05/2003 tarihinin suç tarihi olduğu ve sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 510. maddesinde düzenlenen nitelikli güveni kötüye kullanma suçu için anılan Yasanın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımının dolması nedeniyle, sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi” gerektiği yönündeki düşüncesine, sanığın katılanın vekili sıfatıyla …isimli şahıs aleyhine icra takibinde bulunup, tahsil ettiği paralar karşılığı olarak katılana verdiği senetlerin de ödenmemesi üzerine, katılanın sanık aleyhine tahsil edemediği senetlere ilişkin icra takibi başlattığının ve sanığın suçunun temadi ettiğinin, en son ödeme tarihli senet tarihinin de 30/06/2005 tarihi olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamenin düşme isteyen görüşüne iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000TL” ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 GÜN” “4 GÜN” ve “80TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.