YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10154
KARAR NO : 2021/2768
KARAR TARİHİ : 11.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında, ayrı ayrı; TCK’nın 156/1, 62/1, 52 ve 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, üst Cumhuriyet savcısı, O yer Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK’nın 264. maddesine göre, kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, üst Cumhuriyet savcısının istinaf dilekçesinin temyiz talebi niteliğinde olduğu dikkate alınarak, katılanlar vekilinin temyiz dilekçesi içeriğine göre temyiz kapsamının sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümlerle sınırlı olup temyiz dışı sanık … hakkında verilen düşmeye ilişkin hükmün temyiz edilmediği ve sanıklara atılı bedelsiz senedi kullanma suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı ve belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükümlere yönelik üst Cumhuriyet savcısı ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Üst Cumhuriyet savcısı ve O yer Cumhuriyet savcısının, 03/10/2018 tarihinde verilen hükümleri, 1412 sayılı CMUK’nın 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtikten sonra 17/12/2018 ve 04/01/2019 tarihlerinde temyiz ettikleri anlaşılmakla, vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükümlere yönelik katılanlar vekili ve sanık … tarafından yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Sanıkların yargılama konusu eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 156/1. maddesi kapsamında yer alan “Bedelsiz senedi kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylemler yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanıklar lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK’nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ve sanık …’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.