YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7691
KARAR NO : 2021/1624
KARAR TARİHİ : 18.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-f-h-son, 43/1, 168/2, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri, sanık … ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’in, … Kumaşçılık Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğu, sanık…’in …’in kardeşi, sanık …’in ise bu şirketin çalışanı olduğu, sanıklar… ve …’in, katılanın yetkilisi olduğu şirkete giderek, kendilerinin Ağateks şirketi adına geldiklerini söyleyip, katılan şirketin daha önce ticari alışveriş yaptığı bazı şirketleri referans göstererek plastik hammaddesi satın almak istediklerini bildirdikleri, keşidecisi … olan, 08/09/2005 keşide tarihli ve 50.000 Dolar bedelli çek ile 5000 Dolar nakit parayı da teminat olarak verdikleri, daha sonraki 3 aylık süreçte farklı tarihlerde sanık …’in ileri tarihli çekler vererek yeni mallar satın aldığı, ancak verilen çeklerden 08/09/2005 keşide tarihli ve 50.000 Dolar bedelli, 07/06/2005 keşide tarihli ve 4500 TL bedelli, 20/08/2005 keşide tarihli ve 3.600 Dolar bedelli, 30/08/2005 keşide tarihli ve 4.000 TL bedelli 25/09/2005 keşide tarihli ve 16.500 TL bedelli çeklerin karşılıksız çıktığı, 24/08/2005 keşide tarihli ve 15.400 TL bedelli çek ile 10/09/2005 keşide tarihli ve 13.500 Euro bedelli çeklarin sahte çıktığı, 20/09/2005 keşide tarihli ve 18.500 TL bedelli çekin sahte kimlikle açılmış bir hesaba ait olduğu, 11/11/2005 keşide tarihli ve 4.800 TL bedelli çekin keşideci imzasının uyuşmaması ve hesap sahibinin ödemeden men talimatı bulunması nedeniyle bankaca ödeme yapılmadığı, 25/08/2005 keşide tarihli ve 7.510 TL bedelli çekin de çalıntı olduğunun ortaya çıktığı iddia edilen somut olayda,
A-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıklar hakkında belirlenen 7.155 gün adli para cezası belirlendikten sonra bu rakam üzerinden hesaplama yapılması gerekirken adli para cezası gün sayısının 5000 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “ancak adli para cezası 5.000 günü geçemeyeceğinden” ibaresinin tamamen çıkarılması, daha sonra gelen “5.000” ibaresi yerine “7.155” ibaresi, “100.000 TL” ibaresi yerine de “143.100 TL” ibaresi yazılmak suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.