Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/7216 E. 2021/251 K. 14.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7216
KARAR NO : 2021/251
KARAR TARİHİ : 14.01.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik
HÜKÜM : 1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK.nın 158/1.f, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Keşidecisi mağdur … olan 24.01.2009 keşide tarihli, 9.820 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle mağdur … hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında mağdurun, suça konu çeki çalınan çeklerinden olduğunu ve çek üzerindeki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine yapılan incelemede, çek üzerindeki imza ve yazıların eli ürünü olmaması nedeniyle mahkemece beraat kararı verilip suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan soruşturmada suça konu çekin sanığın yetkilisi olduğu …. San ve Tic Ltd Şti emrine keşide edilip, bu şirket tarafından müşteki Yapı Kredi Bankasına ciro edildiği, çekin arkasındaki …. San ve Tic Ltd Şti’ne ait cirodaki imzanın şirket yetkilisi sanığa ait olduğunun anlaşıldığı, sanığın çeki, aralarındaki alışveriş nedeniyle mağdurdan aldığını savunmasına rağmen aralarında ne gibi bir alışveriş olduğunu açıklayamadığı gibi buna dair bir belge de sunamadığı, bu suretle üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı sanık müdafiinin yaptığı itirazı üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık savunmasında, uzun yıllardır ticaret yaptığı mağdur …’den suça konu çeki aldığını söylediği, mağdurun da mahkemede “anladığım kadarıyla sanık da bu olaydan dolayı mağdur olmuştur. Ben kendisini önceden tanıyordum, ancak bir samimiyetimiz yoktu” şeklinde beyanda bulunduğu, Yapı Kredi Bankasının çekin karşılıksız çıkması üzerine şikayette bulunduğu, ancak çekin bankanın eline ne sebeple sanık tarafından verildiğinin veya ne şekilde geçtiğinin belli olmadığı anlaşıldığından, gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, mağdura sanığın savunmasındaki gibi birlikte ticari faaliyetlerinin olup olmadığının sorulması ve suça konu çeki sanığın Yapı Kredi Bankasına ne şekilde verdiğinin tespiti, Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak önceden doğan bir borç karşılığı verilip verilmediğinin araştırılması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.