Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/7112 E. 2021/886 K. 08.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7112
KARAR NO : 2021/886
KARAR TARİHİ : 08.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik.
HÜKÜM : 1-Sanık … hakkında; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereği beraat, özel belgede sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulması,
2-Sanık … … hakkında; özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi gereği beraat
3-Sanık … hakkında; a- TCK’nın 207/1, 43/1, 62, 53/1 maddeleri gereği mahkumiyet
b-TCK’nın 155/2, 43/1, 62, 52/2, 53/1 maddeleri gereği mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık …’ın beraatine, özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık … …’nın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından; sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçu yönünden suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin karar sanık … müdafii tarafından; özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’ın müşteki … A.Ş.’nin Tarsus şubesi ticari vekili olduğu ve sanık …’ın burada kurye olarak çalıştığı, sanık …’in ise katılan Özel Boğaziçi Eğitim Hiz. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne bağlı Özel Tarsus Uğur Dersanesi’nde muhasebe görevlisi olarak çalıştığı, sanık …’ın kargo müşterisi olan Tarsus Uğur Dershaneleri’ne gelen kargoların taşıma bedelleri tahsilatında, kargo yetkililerinin bilgisi dışında, kullanılmayan boş faturaları el yazısı ile gerçeğe aykırı olarak düzenlediği, sanığın elle düzenlemiş olduğu faturaların bir kısmının müşteki … şirketinin kullandığı programda sisteme kayıtlı olduğu, bir kısım faturaların ise sistemde hiç kaydı olmadığı, dolayısıyla sistemde görünen fatura bilgileri ile el yazısı ile düzenlenen fatura bilgilerinin uyuşmadığı, sanık …’ın elle düzenlediği faturaları sanık …’e teslim ederek sözde taşıma bedeli olarak para tahsil ettiği, tahsil edilen taşıma ücretlerinin müşteki …’ya aktarılması için kargo şubesi yetkilisine teslim edilmesi gerekirken sanık … ve sanık … tarafından kullanıldığı, ayrıca müşteki … Tarsus şubesi ticari vekili olan sanık …’ın tahsil ettiği kargo bedellerini müşteki şirket hesabına yatırması gerekirken kendi uhdesinde tutarak kasa açığı verdiği, bu suretle sanıkların atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda,
1-Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin karara yönelik sanık … müdafiin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hüküm fıkrasındaki sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesi kapsamında, kamu davasını sonuçlandıran hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle temyizin olanaklı bulunmadığı anlaşılmakla, bu konudaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık … … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, aynı Kanun’un 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca 8 yıl olan olağan zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 08/06/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
3-Sanık … ve … … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan beraat, sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre sanıklar Irmak ve … hakkında suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut bir delil elde edilmediği ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle verilen beraat hükümleri ile, sanık … hakkında atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönündeki kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanıklar Irmak ve …’e atılı suçun sübut bulduğuna, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin; sanık …’ın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
4-Sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında mahkumiyet hükmü verilmiş ise de, özel belgede sahtecilik suçu ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun mağdurlarının farklı olması nedeniyle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden eyleminin uzlaşma kapsamında olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nun 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.