Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/5981 E. 2021/402 K. 18.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5981
KARAR NO : 2021/402
KARAR TARİHİ : 18.01.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar …, … ve … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat
2-Sanık … hakkında;
a- TCK’nın 158/1-e-son, 43, 62, 52/2, 53 maddeleri gereği mahkumiyet
b-TCK’nın 204/1, 43, 62, 53 maddeleri gereği mahkumiyet
3- Sanık … hakkında TCK’nın 204/1, 43, 62, 53 maddeleri gereği mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar …, … ve …’ın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık …’ün mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık … tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’ın 07/04/2015 tarihli itiraz dilekçesinin içeriğinden aynı zamanda nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün de bozulmasını talep ettiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından itiraz dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde;
SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın Erzurum SGK İl Müdürlüğü’nün yaptığı incelemede yol parası ödemelerinde usülsüzlük mevcut olduğunun görülmesi üzerine inceleme ve soruşturma başlatıldığı, bu kapsamda yapılan inceleme sonucu sanık …’ın kendisini refakatçi gösterip kurumdan fazladan 3.725,56 TL aldığı, sanık …’ın kızı Sinem Özkan ve diğer aile bireylerinin sevk ve tedavileri kapsamında Hınıs-Erzurum arası geliş gidiş özel oto ücretinin 140.00 TL olmasına karşın gidiş ve geliş için ayrı faturalar alıp kuruma ibraz ederek kurumu 19.170,90 TL zarara uğrattığı, sanık …’ın sevk edilen sağlık kuruluşlarına başvurulmadığı halde 37 sevk belgesinde ekleme ya da tahrifat yapmak suretiyle kızı ve eşini sağlık kuruluşlarına başvurmuş ve tedavi edilmiş gibi gösterdiği, mevzuata göre ödenemeyecek durumda olan 3 sevk belgesinde ise sevk ve tedavi tarihlerinde ekleme ya da tahrifat yapmak suretiyle mevzuata uygun hale getirdiği, sevk edilen hastanelerde görev yapan doktorların kaşesini kullandığı, onların yerine imza attığı ya da attırdığı ve bu suretle ekleme ya da tahrifat yaptığı, 40 sevk belgesini 11 farklı tarihte Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne ibraz ederek kaatılan kurumu 1.520,00 TL zarara uğrattığı, sanık …’ün bulunduğu illerdeki sağlık kuruluşlarına yapmış olduğu başvuruları sevk kapsamında yapılmış başvuruymuş gibi göstermek amacıyla sevk formlarında tahrifat ve eklemeler yaptığı, formlara yapıştırılan barkodların tarih kısımlarını yırtarak tedavi tarihine uygun olacak şekilde sevk formlarına el yazısıyla sevk tarihi eklediği, sevk eden sağlık kuruluşu olarak gösterilen hastanelere belirtilen tarihlerde herhangi bir başvurusu olmadığı halde kendisini bu hastaneler tarafından başka illerdeki sağlık kuruluşlarına sevk edilmiş gibi göstermek suretiyle müşteki kurumu 3.257,84 TL zarara uğrattığı, bu suretle sanıkların atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda,
1-Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet, sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanıkların savunmaları, SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı soruşturma raporu, ilgili hastane yazıları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanıkların mahkumiyetlerine yeter kesin delil bulunmadığı gerekçeleriyle verilen beraat hükümleri ile sanık …’ün nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik, sanık …’ın resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamış, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca, 20 TL – 100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirleneceği dikkate alınarak elde edilen haksız menfaatin iki katı yerine eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanıklar … ve … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, sanık …’ün savunma hakkının kısıtlandığına, suç işleme kastının bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık …’ın suç işleme kastının bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …’nin hüküm tarihinden önce 28/07/2014 tarihinde vefat ettiğinin UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.