Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/5934 E. 2019/8625 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5934
KARAR NO : 2019/8625
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

Güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2015 tarihli ve 2015/125274 soruşturma, 2015/75588 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/5121 değişik iş sayılı kararını takiben, müştekinin yeni delil elde edildiği iddiasıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırması talebi üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/06/2018 tarihli ve 2018/106257 soruşturma, 2018/53159 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/09/2018 tarihli ve 2018/4292 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/06/2019 gün ve 94660652-105-34-17196-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2019 gün ve 2019/64513 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03/12/2015 tarihli ve 2015/5121 değişik iş sayılı kararının kesin nitelikte olması karşısında, anılan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı tekrar yapılan itirazın reddine dair İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/10/2017 tarihli ve 2017/2272 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172/2. maddesinde“ Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” şeklindeki düzenlemenin yer aldığı,
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2015 tarihli ve 2015/125274 soruşturma, 2015/75588 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, müşteki …’in 14/05/2018 havale tarihli dilekçesiyle yeni delil elde edildiği iddiasıyla kamu davası açılması talebini inceleme ve değerlendirme yetkisinin daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2015 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair kararı veren mercii İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğine ait olduğu gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edildiği düşünülerek İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğince yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin şüpheliden şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildikten sonra itiraz üzerine İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 03/05/2015 tarihli 2015/5121 değişik iş sayılı ret kararının verildiği, sonrasında sanığın yeni delillerinin bulunduğuna dair dilekçesi de aynı mahkeme tarafından değerlendirilerek takipsizlik kararının kaldırılmasına yer olmadığına dair 14/01/2017 tarihli ret kararı verildiği, müştekinin yeniden takipsizlik kararını kaldırma talebi aynı mahkeme tarafından daha önceden değerlendirme yapıldığı belirtilerek 04/10/2017 tarihli 2017/2272 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak ret edilmiş olup, sanığın kanun yararına bozma talebi üzerine bakanlık tarafından 2017/2272 değişik iş sayılı kararın yok hükmünde olduğu, 2015/5121 sayılı karar için ise kanun yararına bozmaya gidilmeyeceği belirtilmiş, bunun üzerine sanığın benzer nitelikteki sonraki itirazları yeni bir suç ihbarı olarak değerlendirilerek yeniden takipsizlik kararı verilmiş, sanığın yeniden itirazı üzerine İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği ret ile kesin olarak sonuçlandırmış, müşteki tarafından bu karara yönelik itiraz edildiği anlaşılmış ise de ; 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kararın yeni bir takipsizliğe ilişkin kesin nitelikte yeni bir karar olduğu gözetildiğinde İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin 18/09/2018 tarihli ve 2018/4292 değişik iş sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.