Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/5789 E. 2020/8613 K. 22.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5789
KARAR NO : 2020/8613
KARAR TARİHİ : 22.09.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-d, 62,52,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 207/1, 62,53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan …’ın sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırarak oluşturduğu fotokopi belge ile Türk Telekom Bursa Bayisine başvurarak … adına …. ve …. numaralı hatların abonelik sözleşmelerini … adına imza atarak düzenlettiği ve bu hatlardan doğan borçları da ödememesi nedeniyle katılan adına icra takibi yapıldığı, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanığın, sahte sürücü belgesi kullanmak sureti ile Türk Telekom Bursa Bayisini dolandırdığına yönelik eylemin kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun sanığın ikrarı, katılan beyanı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmolunan hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasına ilişkin sırasıyla ” 30 gün ”, “25 gün” ve “750 TL “ adli para cezası terimlerinin çıkarılarak yerine, sırasıyla ” 5 gün “, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon hattı alındığı iddiası ile açılan davada, eylemin hükümden önce 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Kanun’un 56/2. maddesi delaletiyle 63/10. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve bu hükmün TCK’nın 75. maddesi uyarınca ön ödemeye tabi olduğu gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulduktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, suçun hukuki vasfında hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.