Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/5258 E. 2021/443 K. 19.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5258
KARAR NO : 2021/443
KARAR TARİHİ : 19.01.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar …, …, ..hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat,
Sanık … hakkında;
Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK ‘nın 158/1-e, 43/1, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri katılanlar vekilleri, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri katılanlar vekilleri ve sanık … müdafii, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık … müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … müdafinin 11/11/2015 tarihli dilekçesi ile temyizden vazgeçtiği anlaşılmakla, katılanlar vekilleri ve sanık … müdafinin temyiz talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Sanık …’nın Osmaniye ilinde faaliyet gösteren Davarcı Eczanesi’nin sahibi olduğu,18/09/2009 tarihli Osmaniye Valiliği Defterdarlık Muhasebe Denetmenliği inceleme raporuna göre muhasebeleştirme işlemi yapılan 2009 Mart-Nisan-Mayıs aylarına ait yeşil kart faturalarının ve eklerinin incelenmesinde raporlu reçetelerin günü dolmadan ilaç provizyon sisteminden geriye dönük silinip tekrar reçete edildiği, reçetelerde küpür eksikliği, sağlık uygulama tebliğlerine ve bütçe uygulama talimatlarına aykırı reçete bulunduğu ve bazı raporlarda oynama yapıldığı şüphesiyle yapılan araştırmada; sanıklar …, …, …, …, …’ya ait ilaç kullanım raporlarının poliklinik veya rapor kayıtlarının bulunmamasına rağmen bu raporlara istinaden düzenlenen reçeteler sonucunda 27421,61 TL, ilaç kullanım raporu bulunan bazı hastalara ait reçetelerin sistemden silinerek yeniden ilaç reçete edildiği buna dayanarak 5287,06 TL Majistral ilaçların (özellikle Rivanol toz ve Alcool İode) sıklıkla reçete edilerek 959,73 TL bazı reçetelerde küpür eksikliğinin bulunması nedeniyle toplam 957,82 TL eski fiyatları içeren ilaç küpürlerinin reçetelere yapıştırıldığı ancak eczane tarafından güncel fiyatların fatura edilmesi nedeniyle fazladan 249,51 TL’nin sanık …’ya ödenmesi suretiyle toplamda 95.082,69 TL kamu zararı meydana geldiği, söz konusu yeşilkart sahibi sanıklar …, …, …, …, …’nın Davarcı Eczanesi’nden sık sık ilaç alıp, yeşil kartlarını söz konusu eczanede bırakarak sağlık karnelerinin eczane tarafından kullanılmasına imkan sağladıkları, sanık …’ın savunmasında sağlık karnesini istemeleri nedeniyle sanıklar … ve … isimli şahıslara verdiğini beyan ettiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1)Sanıklar …, …, … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen, 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, TCK’nın 67/2-a maddesine göre sanıklar yönünden zamanaşımını kesen son işlem tarihi olan sorgularının yapıldığı 14/12/2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmış ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2)Sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve sanıklar …, …, …, …, … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
A)Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … yönünden;
a-Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirlenmesinin esas olduğu ancak sanıklara ait ilaç kullanım raporlarının ve bu raporlara istinaden düzenlenen reçetelerin asıllarının dosya kapsamında bulunmadığı gibi suça konu ilaç kullanım raporlarında ne şekilde bir sahteciliğin yapıldığının karar yerinde tartışılmadığı, suça konu ilaç kullanım raporlarının iğfal kabiliyetine haiz olup olmadıkları hususunda mahkemece herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığı, bu raporlar ve bu raporlara istinaden yazılan reçetelerin arkasında imza olması halinde bu imzaların sanıkların ve bahsi geçen sanık …’un eli mahsülü olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı,
b-Sanıklara suça konu sahte olduğu iddia edilen ilaç kullanım raporunda ve bu rapora istinaden aile hekimleri tarafından düzenlenen reçetede adı geçen doktora muayene olup olmadıklarının, tanısı konulan hastalıkların kendilerinde bulunup bulunmadığının, yazılı ilaçları kullanıp kullanmadıklarının, reçetelerin muhteviyatındaki ilaçları eczaneden eksiksiz olarak alıp almadıklarının, reçetelerdeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının, ilgili sağlık kuruluşuna başvuruda bulunup bulunmadıkları hususunun araştırılmadığı, sanıklara ait teşhis ve tedavi belgeleri getirtilip, suça konu raporlarda ve reçetelerde yazılı ilaçların, hak sahiplerinin hastalıkları ve mevcut raporları ile uyumlu olup olmadığının tespit edilmediği,
c-Suça konu ilaç kullanım raporlarında imza ve kaşesi bulunan Osmaniye Devlet Hastanesi nöroloji uzmanı doktor…’nin tanık olarak ifadesinin alınmadığı gibi ilaç kullanım raporlarındaki imzanın eli mahsülü olup olmadığına ilişkin bir tespit yaptırılmadığı,
d-Sanık …’nın savunmasında; sahte olduğu iddia edilen ilaç kullanım raporlarına ilişkin olarak bu raporlara konu ilaçların suç tarihinde psikayatri veya nöroloji uzmanlarınca veya bu uzmanların bulunmadığı durumlarda diğer hekimlerce de yazılabildiği, ancak daha sonraki tarihlerde getirilen değişiklikle iddia konusu ilaçlara ilişkin raporların sadece psikiyatri uzmanı doktorlar tarafından düzenlenebileceği şeklinde bir uygulama getirildiğini, yine sanık … müdafinin sanık …’un raporlu reçetelerin günü dolmadan ilaç provizyon sisteminden geriye dönük silip ilaçları tekrar reçete ettiği iddiasının teknik olarak mümkün olmadığı, ilaç provizyon sistemine giriş yetkisinin yalnızca SGK’ya ait olduğu, sanık …’un fiilen girmesinin mümkün olmadığı bir sistemde değişiklik yapmasının olanaksız olduğunu beyan etmesi karşısında bu iddialara ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı anlaşılmakla;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu sahte ilaç kullanım raporları ve bu raporlara istinaden düzenlenen reçetelerin aslının temin edilmeye çalışılması, bu raporların altında imza ve kaşesi bulunan doktor…’nin tanık olarak ifadesinin alınması, sanıklar ve tanık…’nin usulüne uygun olarak mukayeseye esas yazı, rakam ve imza örnekleri ile mümkünse olay tarihine en yakın medar-ı tatbik imza ve yazı örneklerinin temin edilip, ilaç kullanım raporlarındaki ve bu rapora istinaden düzenlenen reçetelerin arkasındaki imzaların bu kişilerin el ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu aldırılması, suça konu rapor asılları ile bu raporlara istinaden düzenlenen reçetelerin mahkemece incelenerek iğfal kabiliyetine haiz olup olmadıklarının tespiti ile bu raporlardaki sahteciliğin ne şekilde yapıldığının karar yerinde tartışılması, sanıklara suça konu sahte olduğu iddia edilen ilaç kullanım raporunda ve bu rapora istinaden aile hekimleri tarafından düzenlenen reçetede adı geçen doktora muayene olup olmadıklarının, tanısı konulan hastalıkların kendilerinde bulunup bulunmadığının, yazılı ilaçları kullanıp kullanmadıklarının, reçetelerin muhteviyatındaki ilaçları eczaneden eksiksiz olarak alıp almadıklarının, reçetelerdeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının, ilgili sağlık kuruluşuna başvuruda bulunup bulunmadıklarının sorulması, sanıklara ait teşhis ve tedavi belgeleri getirtilip, suça konu raporlarda ve reçetelerde yazılı ilaçların, hak sahiplerinin hastalıkları ve mevcut raporları ile uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi, sahteliği ileri sürülen rapor ve reçetelerdeki ilaçların belge tarihi itibariyle ilgili uzman hekim dışında başka bir uzman doktor veya pratisyen hekim tarafından da düzenlenip düzenlenmeyeceğinin ilgili kurum nezdinde araştırılması, sanık … müdafinin raporlu reçetelerin günü dolmadan ilaç provizyon sisteminden geriye dönük silip ilaçları tekrar reçete ettiği iddiasının teknik olarak mümkün olmadığı yönündeki savunmasına istinaden sanığa atfedilen bu eylemin yalnızca SGK’ya ait kurum bilgisayarlarından sisteme girilerek yapılıp yapılmayacağının net ve kesin olarak tespiti, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması
B)Sanık … yönünden;
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın karar tarihinden sonra, 26/04/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, TCK’nın 64/1. ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Sanığın katılan kurumdan ne miktarda haksız menfaat temin ettiği denetime imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi ile belirlenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde fazla adli para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.