Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/4767 E. 2019/7450 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4767
KARAR NO : 2019/7450
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/11/2018 tarihli ve 2018/61282 soruşturma, 2018/31386 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31/12/2018 tarihli ve 2018/9046 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/04/2019 gün ve 94660652-105-34-2462-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/05/2019 gün ve 2019/49266 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu .
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müştekinin, … sosyal medyasında yer alan … isimli hesabına, hesabın gerçek kişiye ait olduğunu ve popülaritesini gösteren “mavi tik” işaretinin alınması için şüpheli ile 2018 yılı ocak ayında yazışmaya başladığı, bu dönemde Türkiye için mavi tık paneli kapatıldığı, başvuruların daha zor hale getirildiği ve ABD’den bu işi yapabileceğine kendisini inandıran şüphelinin 11 ay boyunca, başlangıçta 3-4 gün içinde tamamlanmasını vadettiği işlemin wikipedia bültenlerini beklediği, yerel kaynaklar girildiği, spamların temizlendiği, reklam ID gerektiği gibi bahanelerle oyaladığı, müşteki tarafından şüphelinin hesabına önce 7.500,00 sonra 8.350,00 olmak üzere toplam 15.850,00 Türk lirası göndermesine rağmen hesabına “mavi tik” işaretini alamaması suretiyle dolandırıldığını belirterek şikayetçi olması üzerine, dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müştekinin ve şüphelinin beyanlarına başvurulması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumlarda, anılan Kanun’un 160 ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak üzere itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 31/12/2018 tarihli ve 2018/9046 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.