YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4693
KARAR NO : 2019/7687
KARAR TARİHİ : 09.07.2019
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheliler …, …, …, …, …, … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/10/2016 tarihli ve 2016/47232 soruşturma, 2016/29356 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Konya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/5492 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/04/2019 gün ve 94660652-105-42-3982-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/05/2019 gün ve 2019/48472 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şikayete konu olan çek ile ilgili olarak şüpheliler … ve … hakkında Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesinde güveni kötüye kullanma suçundan dolayı kamu davası açılmış olduğundan bahisle, derdestlik nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Somut olayda, suç tarihleri itibarıyla, şüphelilerden …’nin müşteki şirket müdürü olarak görev yapmakta ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/04/2018 tarihli ve 2018/755 esas, 2018/2861 karar sayılı ilamı ile de sabit olduğu üzere ticari vekil vasfına sahip olduğu, bu kapsamda belirli bir meblağa kadar çek düzenleneme yetkisinin de bulunduğu, şikayete konu olan ve Konya Selçuklu … … Şirketi tarafından …Maden Limited Şirketi adına düzenlenen 35.000,00 Türk lirası bedelli çek bakımından, çek tutarının kendisinin keşide edebileceği miktarı aşması nedeni ile hiçbir mal veya hizmet satın alınmamasına rağmen sahte fatura düzenlemek sureti ile şirket yetkililerine bahse konu çeki keşide ettirdiğinin iddia olunduğu, buna benzer gerçekleştirilen işlemler sebebi ile başka dosyalarının da bulunduğu,
Her ne kadar müşteki şirket vekili tarafından Konya Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 16/04/2015 tarihli şikayet dilekçesi ile şüphelinin düzenlediği ve sahte ciro silsilesi ile ticari hayata sokularak menfaatin temin edildiği iddia olunan 35.000,00 Türk lirası bedelli çek hakkında da beyanda bulunulmuş ise de, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda bahsedilen ve anılan şikayet dilekçesi üzerine Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/66 esasına kayıtlı olarak devam eden yargılamanın dayanağı olan, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/06/2015 tarihli ve 2015/19674 soruşturma, 2015/9029 esas, 2015/7499 sayılı iddianame ile şüpheliler Ömer ve Önder hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dolayı kamu davasının açıldığı, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları bakımından ise açılmış bir kamu davasının bulunmadığı, kaldı ki diğer şüpheliler hakkında bahse konu iddianame ile kamu davasının açılmadığı anlaşılmakla,
Şüpheliler hakkında, diğer soruşturma ve kovuşturma konusunu oluşturan dosyalar belirlenerek, dosyaların celbi ile dosya inceleme tutanağı düzenlenmesi veya dosya suretlerinin temin edilmesi, bahse konu olay bakımından müştekilerin ve şüphelilerin beyanlarına başvurulması, bahse konu çeke dayanak oluşturan fatura ve diğer işlemlere ilişkin müşteki şirket nezdinde yer alan tüm evrakların ve belgelerin istenilmesi, söz konusu evraklar üzerinde iddia olunan eylemlere ilişkin gerekli bilirkişi incelemelerinin yaptırılarak, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Konya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/5492 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.