Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/4690 E. 2019/7646 K. 08.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4690
KARAR NO : 2019/7646
KARAR TARİHİ : 08.07.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 4.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.03.2012 tarih ve 2011/354-2012/271 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.05.2019 gün ve 94660652-105-07-16595-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası YargıtayCumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2019 gün ve 2019/47792 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanık …’ün benzer eylemlerine ilişkin olarak başkaca dava dosyalarından yapılan yargılamalar sonucunda güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin verilen kararların bozulmasına ilişkin olarak Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 01.11.2017 tarih ve 2017/11368-22147 karar ile 2017/6274-22180 sayılı ilamlarında yer alan, “Sanığın, kendisinin de eski bir SGK çalışanı olduğunu ve emeklilik konusunda bilgisi bulunduğunu, katılan …’ıneşi … ile diğer katılan …’in SGK’dan emekli olması için gerekli işlemleri yaptıracağını ve emekli maaşı bağlatacağını belirterek, katılan …’dan … TL, katılan …’ten ise … TL aldığı ve emeklilikle ilgili hiç bir işlem yapmadığı gibi aldığı paraları da iade etmediği şeklindeki olayda; … UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında benzer şekilde, emeklilik işlemlerini halledeceğini söyleyerek farklı kişilerden para alıp, işlemleri halletmediği ve paraları da iade etmediği iddiasıyla açılan ve hakkında mahkumiyet hükümleri verilen birçok davanın bulunduğu, sanığın para aldığı hiçbir mağdurun emeklilik işlemleriyle ilgili bir girişiminin olmadığı ve çeşitli bahanelerle aldığı paraları iade etmekten kaçındığı anlaşılmakla; sanığın, benzer yöntemler kullanmak suretiyle baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğinin kabulü ile eylemlerinin 6763 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın şikayetçi…’den, BAĞ-KUR ve emeklilik işlemlerini çözeceği vaadiyle ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırma bahanesi ile aldığı 7.540,00 Türk lirasını pirim borcu olarak anılan kuruma yatırmadığı gibi af yasası çıkacak şeklindeki bahane ile müştekiyi oyalayıp kendisine mal ettiği somut olayda, sanığın eyleminin anılan Yargıtay ilamlarında da belirtildiği üzere 5237 sayılı Kanun’un 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında emeklilik işlemlerini halledeceğini söyleyerek farklı kişilerden para aldığı halde bunları iade etmediği gibi hiçbir işlem yapmadığı iddiasıyla açılıp da mahkûmiyet hükmü verilen birçok davanın bulunduğu, bu şekilde sanığın benzer yöntemler kullanmak suretiyle baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla ettiği anlaşılmakla, eyleminin TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.03.2012 tarih ve 2011/354-2012/271 sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre, ceza miktarında değişiklik söz konusu olacağı dikkate alınarak, verilecek cezada kişiselleştirilme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinden ve uzlaştırma yoluna gidileceğinden CMK’nın 309. maddesinin (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 08.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.