Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/380 E. 2020/11718 K. 02.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/380
KARAR NO : 2020/11718
KARAR TARİHİ : 02.12.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, gerçek ismini gizleyerek kendisini gümrükte çalışan olarak tanıttığı, havalimanındaki şef ve müdürü tanıdığı, katılana gümrükten bir iş ayarlayacağı, ayrıca gümrükten ucuz araba almasına yardımcı olacağı vaadi ile katılanı kandırarak işe giriş kayıtları için 70,00 TL aldığı, gümrükten araç alımı için de 750,00 TL ihale bedeli yatırması gerektiğini söylediği, katılanın şüphelenmesi üzerine yakalandığı, sanığın bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanı, tarafların uzlaşamadıklarına ilişkin rapor ile dosya kapsamından anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’u ile Bazı Kanunlar’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/163 Esas, 2009/240 karar sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğu, Mahkeme’nin 25/12/2017 tarihli ek kararı ile cezanın infaz edilmesi nedeniyle uyarlama yargılaması yapılması talebinin reddine karar verildiği, infaz edilmiş olsa dahi değişen yasa nedeniyle uyarlama yapılmasında sanığın hukuki yararı bulunduğundan öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle fazla adli para cezası tayini,
2-Tekerrüre esas alınan “Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/163 Esas, 2009/240 Karar” sayılı ilamında maddi hata yapıldığı, tekerrüre esas olarak “Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/163 Esas, 2009/240 Karar” sayılı ilamının yazılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “120 gün” ve “2.400,00 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100,00 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasından, “Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2009 tarih 2009/163-240 E-K sayılı kararı” ibaresinin çıkartılıp yerine tekerrüre esas olan “Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.10.2009 tarih 2009/163-240 E-K sayılı kararı” denilmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.