Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/2476 E. 2019/4282 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2476
KARAR NO : 2019/4282
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak, son ödemenin yapıldığı 24/08/2006 tarihi yerine, 09/01/2007 yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/3, 232/6 maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunlu olduğunun düzenlendiği dikkate alındığında; katılan vekilinin yokluğunda verilen Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/07/2009 tarih ve 2008/234-2009/277 sayılı ilk hükmünde sanıklar Haci ve Ufuk hakkında verilen beraat hükümleri açısından başvurunun şekli, yasa yolu süresi ve bu sürenin ne şekilde başlayacağının belirtilmemesi nedeniyle yanıltıldığı anlaşılmakla; katılan vekilinin Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/07/2009 tarih ve 2008/234-2009/277 sayılı beraate ilişkin hükümlere yönelik 11/09/2009 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, kronik böbrek hastalığı nedeniyle ayda sekiz defa ikamet ettiği Yüksekova ilçesinden Van iline tedavi olmak amacıyla refakat eşliğinde özel araç ile gitmesine yönelik yapılan sevklere istinaden katılan kurumdan yol parası aldığı, bu kapsamda emeklisi olduğu SSK’dan yol parası alabilmek amacıyla bu konuda fatura kesme yetkisi olmayan sanıklar …i ve…’un yetkilisi oldukları aldığı suça konu faturaları katılan kuruma ibraz ederek 2.164 TL tutarında haksız yarar sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu, kriminal raporlar, sağlık raporları, faturalar ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; mutat araçları kullanması sağlık durumu açısından mümkün olmayan ve haftanın iki günü diyaliz merkezine gitme zorunluluğu içerisinde bulunan sanık …’in, katlandığı masrafları katılan kurumdan tahsil etmek istemekten başka bir amacının bulunmadığı, ödemelere ilişkin mevzuata aykırı hareket etmesinin suç işleme kastıyla hareket ettiğini göstermeyeceği, ayrıca sanığın ticari taksi ile gitmesinde hukuksal bir engel bulunmamasına rağmen bu hakkını kullanmadığı da dikkate alındığında, kamunun söz konusu giderleri peşinen ödemeyi kabul etmesi dolayısıyla kurum zararının oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’e yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanıklar… ve …’un ise üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olmadığı anlaşılmakla, sanıkların atılı suçtan beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna, eksik incelemeye ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.