Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/15690 E. 2020/3273 K. 04.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/15690
KARAR NO : 2020/3273
KARAR TARİHİ : 04.03.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık … hakkında;
a)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma numaralı 27/11/2007 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1-TCK’nun 220/1, 53, 58 CMUK’nun 326/son. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Mağdurları …,olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
b)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/193667 soruşturma numaralı iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1-Mağdurları …, ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
c)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/28286 soruşturma numaralı iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
d)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/64078 soruşturma numaralı iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
e)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma numaralı 13/02/2013 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 158/1-d, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet,
Sanık … hakkında;
a)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma numaralı 27/11/2007 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)TCK’nun 220/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)Mağdurları …, ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
b)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/193667 soruşturma numaralı iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, .ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
c)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/28286 soruşturma 20/03/2008 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
d)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının
2007/172310 soruşturma
13/02/2013 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında; TCK’nun 158/1-d, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında;
a)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/64078 soruşturma 22/12/2008 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)TCK’nin 220/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet,
2)Mağdurları …, olan suçlar sebebiyle TCK’nun 165/1, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
3-Mağduru … olan suç sebebiyle 765 sayılı TCK’nın 512 ve CMUK’nın 102/4, 104.maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşmesine,
b)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma numaralı ve 13/02/2013 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında;
1)Mağdurları …, …, … ve … olan suçlar sebebiyle TCK’nun 158/1-d, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet,
2-Mağduru … olan suç sebebiyle 765 sayılı TCK’nın 512 ve CMUK’nın 102/4, 104. maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşmesine,

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler müşteki … vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak, sanık … müdafi, sanık … müdafi ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar hakkında şase ve motor numarasının çenç yöntemiyle değiştirilmesi eylemleri için ayrıca TCK’nın 204. maddesi gereğince dava açılmamış olduğu anlaşılmış ise de zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından işlem yapılmamış, sanıklar … ve …’ın mahkum edildikleri örgüte üye olmak suç adının gerekçeli karar başlığında yazılmamış olması mahallinde tamamlanabilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebileceği de gözetilerek hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi infaz aşamasında düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık … müdafii ve sanık …’in duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezaların on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma numaralı iddianamesiyle; liderliğini sanık …’ın yaptığı, sanık … ve temyiz dışı sanıklar … ve … ‘in de üye olduğu örgütte nispi bir hiyerarşik yapının oluştuğu, uzun süreye yayılan ve dolayısı ile devamlılık arz eden seri suçların işlendiği, bu şekilde bir oluşumun sağlandığı kolaylıklardan faydalanarak, sanıklar …, … ve temyiz dışı sanıklar ve …’nin birlikte 15/03/2007 tarihinde müşteki …’nın evinin önünden aracını park halindeyken çaldıkları, çenç ederek sattıkları, sanık …’e ait … plakalı Opel Astra marka aracın İTÜ Makine Fakültesi dekanlığında yaptırtılan incelemesinde şasesinin çenç olduğu, dolayısı ile çalıntı bir oto olduğunun anlaşıldığı, sanıklar …, … ve temyiz dışı sanık …’nin birlikte 17/09/2005 tarihinde 17:00 sıralarında müşteki …’ya ait … plakalı aracı evinin önünden park halindeyken çaldıkları ve çenç ederek sattıkları, … plaka sayılı çalıntı ve çenç otonun, sanık … tarafından müşteki …’a satıldığı ve çalıntı olduğunun belirlenmesi üzerine emniyetçe müştekiden alındığı, aracın çalınmadan önceki meşru malik yada zilyedinin belirlenemediği, bu suretle sanık …’ın suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanık …’in bu örgüte üye olma, sanıklar … ve …’in 3 kere kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçlarını işlediği;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/172310 soruşturma sayılı ek iddianamesi ile; sanıklar … ve …’in, Selim Yorgancıoğlu’na ait … plakalı aracı hasarlı halde alıp,… plaka haline getirip, motor bloku ve şase numarasının bulunduğu parçayı değiştirdikten sonra müşteki …’a 16.000 TL ye orjinalmış gibi satarak dolandırdığı, sanıklar … ve …’ın, …’a ait … plakalı aracı çalınmasından sonra ağır hasarlı bir şekilde pert olarak temin edip… plakalı olarak satın aldığı, motor bloku ile şase numarasının bulunduğu parçayı değiştirip sanık … ile beraber müşteki…’e orjinalmış gibi göstererek sattığı, sanıklar … ve …’ın, …’ye ait… plakalı aracı pert olarak alıp … plakalı araç haline getirip motor bloku ile şase numarasını değiştirdikten sonra orjinalmış gibi müşteki …’e sattığı, sanıklar … ve …’ın, …’a ait …plakalı aracı pert vaziyette satın alıp … plakalı hale getirip motor bloku ile şase numarasının bulunduğu parçayı değiştirip orjinalmış gibi …’ye sattığı, sanıklar … ve …’ın, pert olarak satılan … plakalı aracı alıp, motor bloku ile şase numarasını değiştirdikten sonra sanık … ile beraber, müşteki …’e orjinalmış gibi sattığı, sanıklar … ve …’ın, pert olan … plakalı aracı satın aldığı ve motor bloku ile şase parçasının bulunduğu yeri değiştirdiği sanık … ile beraber, müşteki …’e orjinalmış gibi sattığı, bu suretle sanık …’ın 6 kez, sanık …’ın 5 kez ve sanık …’in 1 kez kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işledikleri;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/193667 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanık …’ın örgüt lideri olarak araçların çalınması talimatını verdiği, araçların park halindeyken gece vakti belirsiz saatlerde çalındığı, diğer sanıklar …, … ve dosyası tefrik edilen temyiz dışı sanık …’in de sanık …’in talimatıyla otoların çalıntı olduğunu bilerek ağır hasarlı otolarla çenç yapılmasını sağladıkları; bu suretle: müşteki …’ya ait … plakalı aracın, 27.02.2006 tarihinde Ataköy’den çalındığı; ağır hasarlı olarak satın alınan ve … plakaya tescil edilen … plakalı oto ile çenç yapıldığı, bu haliyle aracın satın alan…’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 03.02.2005 tarihinde Şehremini’nden çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınıp, … plakaya tescil edilen … plakalı oto ile change yapıldığı, bu haliyle aracın …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 08.11.2005 tarihinde Ataköy’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra …plakaya tescil edilen … plakalı oto ile çenç yapıldığı ve bu haliyle …’ten elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 27.04.2006 tarihinde Beylikdüzü’nde çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan, … plakalı oto ile çenç yapıldığı ve bu haliyle otoyu satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 05.05.2006 tarihinde Ataköy’den çalınmış, bu oto ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescil edilen … plakalı oto ile çenç yapıldığı ve bu haliyle …’tan elde edildiği, müşteki …’e ait … plakalı aracın, 28.11.2005 tarihinde Bakırköy’den çalındığı ve ağır hasarlı olarak satın alınan … plakalı araçla çenç yapıldığı ve bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 21.06.2006 tarihinde Ataköy’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescil edilen … plakalı araçla çenç yapıldığı ve haliyle satın alan …’ndan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 09.12.2005 tarihinde Zeytinburnu’ndan çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra …plakaya tescil edilen … plakalı araçla çenç yapıldığı ve satın alan …’den elde edildiği, müşteki …’ye ait … plakalı aracın, 22.01.2006 tarihinde Zeytinburnu’ndan çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı oto ile çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’den elde edildiği, müşteki …’e ait … plakalı aracın, 19.04.2006 tarihinde Şişli’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 08.08.2004 tarihinde Sarıyer’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra ….plakaya tescili yapılan … plakalı oto ile çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, ağır hasarlı olarak satın alınan … plakalı aracın, daha sonra.. adına olan … plakaya tescil edildiği ve …’den elde edildiği aracın çenç olduğu ve ancak gerçek sahibinin tesbit edilemediği, …’a ait … plakalı aracın, müşteki …’ın kullanımında iken 16.07.2007 tarihinde Beylikdüzü’nden çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan … ve …’dan elde edildiği, müşteki …’e ait … plakalı aracın, 10.06.2007 tarihinde Büyükçekmece’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescil edilen … plakalı araçla çenç yapıldığı ve bu haliyle satın alan … ‘den elde edildiği, müşteki …’e ait .. plakalı aracın, 12.01.2007 tarihinde Zeytinburnun’dan çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra… plakaya tescili yapılan …plakalı oto ile çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’ya ait … plakalı aracın, 31.05.2006 tarihinde Şehremini’nden çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği,
müşteki …’e ait … plakalı aracın, 30.05.2006 tarihinde Şişli’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı oto ile çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın 11.09.2006 tarihinde Beylikdüzü’nden çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan …plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’e ait … plakalı aracın, 11.02.2006 tarihinde Ataköy’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’dan elde edildiği, müşteki …’a ait … plakalı aracın, 23.02.2006 tarihinde Bakırköy’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan ve daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’den elde edildiği, müşteki…’na ait … plakalı aracın, 01.04.2006 tarihinde Beylikdüzü’nden çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınan … plakalı oto ile çenç yapıldığı ve bu haliyle satın alan …’den elde edildiği, müşteki …’na ait… plakalı aracın, 23.11.2003 tarihinde Şişli’den çalındığı, ağır hasarlı olarak satın alınıp daha sonra … plakaya tescili yapılan … plakalı araçla çenç yapıldığı, bu haliyle satın alan …’tan elde edildiği, ağır hasarlı olarak satın alınan… plakalı aracın, daha sonra … plakaya tescil edilmiş…’dan ele geçirildiği, aracın çenç olduğu, gerçek sahibi ve plakasının belirlenemediği, bu suretle sanık …’in 21 kez gece vakti ve kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, sanıklar ve …’in 21 kez suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarını işledikleri;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/64078 soruşturma sayılı iddianamesi ile; sanık …’ın örgüt yöneticisi sıfatıyla araçların çalınması talimatını verdiği, sanık … aracılığıyla müştekilere satıldığı, buna göre; … plakalı iken … plaka ve … adına tescil edilen aracın motor numarasının orjinal, şasi numarasının bulunduğu yerin ise başka bir araçtan kesilerek çenç yapıldığı, aracın çalıntısının belirlenemediği,. plakalı iken önce … sonra … plakaya … adına tescil edilen aracın, motor numarasının orjinal, şasi numarasının ise başka bir araçtan kesilerek monte edilmiş olduğu, aracın gerçek plakasının … olduğu ve aracın Şişli’den 08.02.2006 yılında …’dan çalındığı, … iken … plakaya … adına tescili yapılan aracın motorunun orjinal, şasi numarasının başka bir araçtan kesilerek yerine sonradan kaynakla monte edilmek suretiyle çenç yapıldığı, aracın çalıntısının tespit edilemediği, … plakalı iken önce … sonra … plakaya … adına tescili yapılan aracın motorunun orjinal, şasi numarasının başka bir araçtan kesilerek sonradan bu araca kaynakla monte edilerek çenç yapıldığı, aracın gerçekte 28.09.2005 tarihinde Ataköy’de çalıntı ve …’a ait … plakalı araç olduğu, … adına tescilli … plakalı aracın motor numarasının orjinal şasi numarasının başka bir araçtan kesilerek buraya kaynakla sonradan monte edilmiş olduğu, aracın gerçekte 12.10.2004 tarihinde Şişli’den çalıntı ve …’ye ait … plakalı araç olduğu, bu suretle sanık …’in 5 kez gece vakti ve kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, sanık …’ın da örgüte üye olmak ve 5 kez suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarını işledikleri;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/28286 soruşturma numaralı iddianamesi ile; …’ın … plakalı aracının 06/12/2005 günü gündüzleyin, …’nun … plaka sayılı aracının 22/08/2007 günü gecesi, …’nın … plakalı aracının 21/10/2006 günü gecesi, …’nun … plakalı aracı 18/10/2006 günü gecesi, …’nin … plaka sayılı aracı 13/07/2007 günü gecesi, …’nun … plaka sayılı aracı 06/10/2007 günü gecesi, …’ün … plaka sayılı aracı 12/11/2005 günü gecesi çalındığı, araçların çalınma tarih ve zamanlaması ile şekli bu şekilde saptandıktan sonra, yakalanma yerleri olarak sahibi sanık … ve işletmecileri sanıklar … İle … olan depoda yapılan arama sonucu ele geçirildikleri, bu şekilde bu 7 aracın sanıklar tarafından iştiraken çalındıkları ve depoda saklanırken emniyet baskını ile ortaya çıkarıldıkları, bu suretle sanıklar …, ve …’in üzerilerine atılı 6 kez gece vakti ve kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık ve birer kez kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçlarını işledikleri iddia edilen olaylarda;
1)Müşteki … vekilinin vekalet ücretine ve sanık … müdafiinin sanık hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme kararlarına yönelik temyiz incelemesinin incelenmesinde;
Kovuşturma evresinde, 24/06/2008 tarihli duruşmada, şikayetten vazgeçtiğini bildirip 5271 sayılı CMK’nın 238. maddesi uyarınca, davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan sıfatını almayan mağdur …’in temyiz yetkisi bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz inceleme isteğinin ve sanık … hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerinde temyizde hukuki yararı bulunmayan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317.maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,
2)Sanıklar …, … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve sanıklar … hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların üzerine atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve sanıklar … hakkında kurulan örgüte üye olma suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK’nın 165/1, 220/2, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihleri ile inceleme tarihleri arasında dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
3)Sanık … hakkında mağdurları …, …, …, …’e ve sanık … hakkında mağdur … …’ a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemelerinde;
Sanıklar savunması, mağdur ve tanık beyanları, kolluk tutanakları, bilirkişi raporları ile dosya kapsamından sanıkların üzerine atılı suçları işlediğine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık … müdafi ve sanık …’in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçunun zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiğinden sanıklar hakkında TCK’nın 58/9. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık …’ın adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamının olmadığı, sanık …’in ise tekerrüre esas ilamının olduğu gözetilerek, hüküm fıkralarının “IV-B)” kısmındaki 1/7, 3/7, 4/7 ve 5/7. paragraflarının tamamen çıkartılmasına ve hüküm fıkrasının “III-D)” kısmındaki 1/7. paragrafının çıkartılarak “Sanığın daha önceden işlemiş olduğu İstanbul 4. Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2000/218-2001/180 sayılı ilamı ile aldığı 5 yıl hapis cezasının 13/08/2005 tarihinde infaz edildiği, somut olayda suç tarihinin de 03/04/2006 olduğu anlaşıldığından, söz konusu ilamın tekerrüre esas teşkil edeceği belirlenmekle, TCK nın 58/6-7-8. maddesi uyarınca sanığın mahkum olduğu hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4)Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve mağdurları …, …, …, … ve …’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemelerinde;
a)TCK’nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde; örgüt mensubu suçlu; suç işlemek için örgüt kuran, yöneten, bu örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 220. maddesinde ise, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı suç düzenlenmiştir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve araç niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, barış içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa’da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır. Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir. Bu suçun mağduru ise; öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir. TCK’nın 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından söz edebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arzeden örgütün varlığı için suç işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur.
TCK’nın 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için;
-Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
-Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp, örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
-Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi halinde, fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında, ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
-Örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
-Amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir. Suç örgütü kurma ve yönetme ile örgüte üye olma suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve/veya suçların en azından hazırlık hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve/veya delil olmalıdır. Suç örgütü kurma bağımsız bir suç kabul edildiğine göre, amacı olmayan bir örgütlenmede, suç örgütü bir veya birkaç amaçla suç işlemesi için kurulmalı ve suçların işlenmesine dair TCK’nın 220/1. maddesinde gösterilen unsurlar ile ilgili bulgulara ulaşılmalıdır. Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder. Örgüte iştirak eden failler işlenen suçtan dolayı iştirak gereği cezalandırılır, yani katkıda bulunana uygulanır. Örgüt kurucuları kendi başlarına veya başkaları ile anlaşma yapılmasını başlatandır. Faaliyeti ile örgütün doğmasına sebebiyet vermektedir. Örgüt yönetenler ise üst pozisyonda kollektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyen, koordine edenlerdir.
Suç örgütü ile iştirak halinde suç işleme durumları zaman zaman birbirine karıştırılmaktadır. Oysa kişilerin bir suç işlemek için bir araya gelmelerinde iştirak iradesinden bahsedilir. İştirak ilişkisinde suç ortakları nazarında suçun, konu veya mağduru bakımından somutlaşması gerekir. Suç örgütünde ise işlenmesi amaçlanan suçların konu veya mağduru itibariyle somutlaştırılması zorunlu değildir. Suç örgütü kurmak, yönetmek ile örgüte üye olmak veya alt grup suçlar yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve suçların en azından hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve delillerin mevcut olması yeterlidir. Suç örgütü kavramının klişe, basmakalıp ve soyut cümlelerle belirlenip her eylemde uygulanması da isabetli olmaz. Her somut eylemin özelliklerinin birbirinden farklı olduğu ve ayrı değerlendirilmesinin gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır. Zaman zaman iştirak halinde birliktelikleri suç örgütü sayılmaya çalışıldığında ve suç örgütü olup olmadığına bakılmaksızın ceza sorumluluk alanı genişletildiği de izlenmektedir. Bu nedenle bir suç işlemek için iştirak ile suç örgütü arasındaki ayrım ise; suç örgütü ve/veya örgütlerin yapısı ve yapılanması netleştirilip, bu suç örgütü ve/veya örgütleri ile ilgili faillerin suçları örgüt ile ilgisi olmayan faillerin ve eylemlerin ayrımı ile olacaktır. Bu husus etkin soruşturma ve/veya kovuşturma yapılarak saptanabilir. Telafisi olanaksız hatalara düşülmemesi, insan hak ve hürriyetlerinin ihlalini önlemek için bu hususun bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır. Örgüt yöneticisi bizzat, azmettiren olarak katılmadığında örgüt mensuplarının örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan örgüt yöneticileri ve örgüt mensupları üzerinde kurduğu hakimiyet, kontrol, talimat, hiyerarşi ve emir komutanın bir sonucu olarak uygulanır. Bu hükümle farazi bir azmettirme düşünülmüştür. TCK’nın 220/5. maddesinin gerekçesi bu sorumluluğu açıklamaktadır. Elbette bu durumda örgüt yöneticisinin somut olayda örgüt üyesi ve işlenecek amaç suç üzerinde hakimiyet, kontrol, bilgi ve yönlendirme güç ve yetkisinin olması halinde uygulama alanı bulacaktır. Bu alanı daraltma değildir. En azından müdahale edip suçun işlenmesinin önüne geçebilecek bilgi ve etkisinin olmasının veya yönlendirebilme konusuna yeterli hakimiyeti bulunması ya da örgütün üzerinde genel bir etki gücünün ya da bölgesel de olsa (onay makamı) konumunun olması aranmalıdır. Bu da kanunun gerekçesinde açıkça vurgulanmıştır. (Suç örgütü) hiyerarşisi, devamlılığı, disiplini olan ve devlet içinde devlet olmayı hedefleyen, toplumu etkileyen düzeni geniş çapta bozan, suç işleyen, kendine göre kurumsallaşmış karmaşık bir yapılanma ağını kapsar. Çete kavramı ise; nispeten küçük, gevşek hiyerarşik yapılanma ve disiplini olan bir veya birkaç suç işlemeye niyetlenen ancak bu konuda profesyonel taktik ve yöntemler izlemeyen, aracılık yapan daha ziyade sokak yapılanması niteliği taşıyan devlet içinde devlet olmaya hareket etmeyen mahalli suçlar işleyen yapılanmalar için kullanılabilir. Çete bağımsız bir suç tipi değildir. Örgüt suçlarında bir unsur fikir alış verişinde bulunup paylaştıkları, plan ve program yapıp eylem hazırlığı yaptıkları zeminin de bu özelliği ile yerleri olmalıdır. Sonuç olarak; 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi; örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması gerekir.
Bu hukuksal olgular ışığında somut olay irdelendiğinde, örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de, sanıklar …’in birbirini hiç tanımaması ve herhangi bir görüşme kayıtlarının bulunmaması, sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin bulunmaması ile hiyerarşik bir ilişkinin tespit edilememesi, sanıkların, örgüt mensupları üzerinde hakimiyet teşkil eden, örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğunu sağlayan organik ve hiyerarşik bir ilişki içerisinde, suç işlemek amacıyla devamlılık arzeder şekilde fiilen bir araya gelerek amaçlanan suçları tam bir işbirliği ve eylem paylaşımı anlayışı çerçevesinde süreklilik ve devamlılık gösterecek şekilde işlediklerini gösterir delillerin bulunmaması nedeniyle ve sanık …’in suç işlemek için örgüt kurduğuna ilişkin cezalandırılmasını gerektirir mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, unsurları itibariyle oluşmayan suç işlemek için örgüt kurmak suçları nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a,e maddeleri gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
b) Sanığın suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan yukarıda açıklanan nedenlerle beraat etmesi gerektiği, adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamın da olmaması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 58/9. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması,
c)Sanığın, mağdur … …’ın zararının bir kısmını giderdiğini beyan ettiği, mağdurun da kısmi ödemeyi ve kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına rızası olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK’nun 168/4. maddesi gereği indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde anılan maddenin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.