Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/15359 E. 2020/3721 K. 12.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/15359
KARAR NO : 2020/3721
KARAR TARİHİ : 12.03.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- 5237 sayılı TCK’nın 204/1 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- 765 sayılı TCK’nın 504/3 ve 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar … ve …’in beraatlarına ilişkin hükümlere yönelik bir temyiz talebi bulunmadığından, sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, suç tarihinden sonra 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihi olan 14/04/2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan; sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, katılan …’in kimlik bilgilerinin bulunduğu, üzerinde kendisine ait fotoğrafın yapıştırıldığı sahte nüfus cüzdanı ile Türk Telekom’a başvurarak, işlettiği iş yerinde kullanmak üzere sabit telefon hattı çıkardığı ve bu hatta ilişkin doğan borçları ödemeyerek haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda; nitelikli dolandırıcılık suçunun haksız menfaatin en son elde edildiği tarihte işlenmiş sayılacağı dikkate alınarak, suça konu telefon hattı için en son hangi tarihte fatura düzenlendiği, yani haksız menfaatin elde edildiği son tarih kesin olarak tespit edilip, atılı suçun 01/06/2005 tarihinden önce işlendiğinin anlaşılması halinde, 765 sayılı TCK’nın 504/3. maddesi ve aynı kanunun 102/4, 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı hükümlerinin uygulanmasının gerekeceği; 01/06/2005 tarihinden sonra işlenen suç açısından ise 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 12/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.