Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2019/12348 E. 2020/4701 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12348
KARAR NO : 2020/4701
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, Çoşkun Kavasoğlu
SUÇ : Dolandırıcılık, iftira, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık … hakkında;
Katılan…a yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan, CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
2-Sanık … hakkında;
a)Katılan…a yönelik eylemi nedeniyle resmi ve özel belgede sahtecilik suçlarından, CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
b) Katılanlar … ve …a yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan,TCK’nın 157/1,52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
3-Sanık … hakkında;
a) Katılanlar Hasan,…,…, Bekir,…ve…ile müştekiler…ve …’e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 157/1,52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (8 kez)
b) Katılanlar … ve …a yönelik eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK’nın 204/1,43 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
c) Katılan …’e yönelik eylemi nedeniyle, Resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK’nın 204/1 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
d) Katılan …’e yönelik eylemi nedeniyle, İftira suçundan, TCK’nın 268/1 maddesi delaletiyle TCK’nın 267/1 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
4-Sanık … hakkında;
a) Katılanlar … ve… ile müşteki …e
yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 157/1,52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (3 kez)

Katılan …’a yönelik eylemi nedeniyle sanık …’in dolandırıcılık, sanık …’in özel ve resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine ilişkin hükümler, katılan … vekili tarafından; katılanlar … ve …a yönelik eylemi nedeniyle sanık …’in dolandırıcılık, katılanlar Hasan, …,…, Bekir, …ve…ile müştekiler…ve …’e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık, katılanlar …,… ve Bekir’e yönelik resmi belgede sahtecilik, katılan …’e yönelik iftira suçundan sanık …’in; katılanlar … ve … ile müşteki …e yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan sanık …’in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılanlar Bekir ve… vekili, sanık …, sanık … ve sanık … müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
31/10/2019 tarihli tebliğnamede her ne kadar sanık … tarafından da aleyhinde verilen mahkumiyet hükümlerini 29/06/2015 tarihinde temyiz ettiği belirtilerek görüşe yer verilmiş ise de; dosya kapsamında yalnızca sanık … müdafisinin temyiz talebinin bulunduğu, sanık asilin herhangi bir temyiz talebinin bulunmadığı, zaten temyiz formunda da yalnızca sanık … müdafisinin hükmü temyiz ettiği bilgisi yer almakla, sanık …’in temyizinin olmadığı, yalnızca müdafisinin olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık …’in, olay tarihinde “Kısmet Otomotiv” isimli galeri dükkanı açtığı ve bu galeri dükkanında iletişime geçen müşterilerine ve işyeri ile ilgili iş yaptırdığı şahıslara gerçek ismini gizleyerek kendisini “…” olarak tanıttığı, düzenlenen belgelere de bu şekilde ismini yazarak imza attığı, bu işyerinde abisi olan sanık … ve amcasının oğlu olan sanık … ile birlikte çalıştığı, aralarında daha önceden yaptıkları iş bölümü gereğince arabasını alarak dolandırdığı mağdurları notere sanık … ile birlikte gönderdiği ve sanık …’in üzerine vekaletname verdirdikten sonra bu araçları resmiyette 3. şahıslara satarak aralarında parayı paylaştıkları, bu kapsamda;
1.olayda: Sanık …’in iş yerini açarken aynı binada bulunan ve reklamcı olarak çalışan katılan …’a kendisini “…” olarak tanıtıp reklam panosu yaptırdığı, 470.TL’ye anlaştığı pano bedeli olarak 70.TL’sini ödeyip 400.TL’sini ödemeyerek işyerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle katılanı kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı,
2.olayda:Sanık …’in 03/10/2010 tarihinde müşteki …den almış olduğu Renault marka otomobili tamir için müşteki Ömer’in iş yerine götürdüğü, kendisini “…” olarak tanıtıp tamir bedeli olan 2.500.TL’yi 10 gün içerisinde ödeyeceğini söylediği, bu şekilde aracı tamir ettirdikten sonra iş yerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı,
3.olayda:Sanık …’in müşteki …e kendisini “…” olarak tanıtıp müştekinin yeğeni … adına kayıtlı 02 DC 895 plaka sayılı Renault sedan marka aracı 10.000.TL’ye satması konusunda anlaştığı, 2.000.TL’yi peşin geri kalan 8.000.TL için “…” ismi ile senet düzenleyerek müşteki …’e verdiği, sonrasında ödeme günü gelmeden iş yerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı,
4.olayda: Sanık …’in 17/10/2010 tarihinde açık oto pazarına gittiği, burada kendisini “…” olarak tanıtıp galerici olduğunu beyan ederek arabasını satmak üzere bulunan katılan …’in 46 KD 312 plaka sayılı aracına talip olduğu, 5.000.TL’sini peşin geri kalan 5.000.TL’si için 20 gün sonra ödemek üzere senet vererek aracı almak hususunda anlaştığı, aralarında oto satış mukavelesi düzenledikleri, bu mukavele düzenlenirken herhangi bir belge ibraz etmeksizin alıcı bölümüne kendi ismi olarak “…” adını yazarak imza attığı, peşin vereceğini söylediği 5.000.TL’nin 2.500.TL’sini ödediği, iş yerinde ortağı “Halil Guda” olarak tanıttığı sanık … ile birlikte katılanı notere gönderdiği, katılanın noterden sanık …’e aracın satışı için vekalet verdiği, geriye kalan 7.500.TL için sanık …’in yine “…” adı ile 10/11/2010 tarih ve 7.500,00 TL bedelli senet düzenleyerek katılana verdiği, ancak ödeme günü gelmeden sanıklar Abit, İbrahim ve Ahmet’in iş yerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendilerine menfaat sağladıkları, ayrıca sanık …’in katılan …’e sahte senet vermesi ve aracın alımı esnasında “…” adıyla oto mukavelesi düzenleyerek imza atması nedeniyle resmi ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği,
5.olayda: Sanık …’in 17/10/2010 tarihinde fiilen katılan …’a ait kayden Ramazan Ünlü adına tescilli olan 46 LY 936 plaka sayılı aracı, kendisini “…” olarak tanıtıp 16.000.TL’ye satın aldığı, aracın tescil sahibi ile oto satış mukavelesi düzenlediği, bu mukaveleye alıcı olarak … ismini yazdığı, iş yerinde sanık …’in ortağı “Halil Guda” olarak tanıttığı sanık … ile birlikte katılanı notere gönderdiği, katılanın noterden sanık …’e satış için vekalet verdiği, sanık …’in ise almış olduğu vekaletname ile aracı sanık … adına tescil ettirdiği, sanık …’in “…” sahte ismiyle katılana 21/10/2010 düzenleme, 05/11/2010 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli senet düzenleyerek katılana verdiği, ancak ödeme günü gelmeden sanıklar Abit, İbrahim, Hacer ve Ahmet’in iş yerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendilerine menfaat sağladıkları, ayrıca sanık …’in katılan …’a sahte senet vermesi ve aracın alımı esnasında “…” adıyla oto mukavelesi düzenleyerek imza atması nedeniyle resmi ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği,
6.olayda: Sanık …’in 24/10/2010 tarihinde katılan …’i arayarak kendisini “…” olarak tanıtıp aracına talip olduğu, açmış olduğu galerisine gelen katılandan kayden … adına tescilli Şahin marka aracını 2.600.TL’sini peşin geriye kalan 4.000.TL için 01/11/2010 tarihli 4.000.TL bedelli senet vermek suretiyle satın aldığı, senede herhangi bir kimlik ibraz etmeksizin … sahte ismini yazdığı, sonrasında ödeme günü gelmeden iş yerini kapatıp ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı, ayrıca sanık …’in katılan …’e sahte senet vermesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği,
7.olayda: Sanık …’in 25/10/2010 tarihinde kendisini “…” olarak tanıtarak bir kaç gün içerisinde ödeyeceğinden bahisle katılan …’den 3.000.TL borç para almasından yaklaşık 1 hafta sonra paravan olarak açmış olduğu işyerini kapatarak ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı,
8.olayda: Sanık …’in kendisini “…” adıyla tanıttığı katılan …’ten 25/10/2010 tarihinde araba bedeli olmak üzere 5.000.TL kapora almasından yaklaşık 1 hafta sonra paravan olarak açmış olduğu işyerini kapatarak ortadan kaybolmak suretiyle mağduru kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp kendisine menfaat sağladığı,
9.olayda: Sanık …’in aynı zamanda “…” ismini kullanarak dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlemesi nedeniyle katılan …’e yönelik iftira suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
1-Katılan …’a yönelik eylemi nedeniyle sanık … hakkında dolandırıcılık, sanık … hakkında resmi ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık …’e isnat olunan, 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen “dolandırıcılık”; sanık …’e isnat olunan “resmi belgede sahtecilik” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarının yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu ve zamanaşımını kesen en son işlemin de sanık … hakkında 07/12/2011, sanık … hakkında 02/12/2011 tarihli sorgu işlemleri olduğunun tespit edildiği, bu bilgiler ışığında, 8 yıl olağan dava zamanaşımı süresinin, en son zamanaşımını kesen işlem olan sorgu tarihinden, inceleme konusu hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık … hakkında katılanlar …,… ve Bekir’e yönelik eylemi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan ve müşteki beyanları, tanık anlatımları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin raporu, vekaletname ile araç satış evrakları, iletişimin tespiti tutanakları ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … ile katılanlar Bekir ve… vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Katılanlar …,…, Bekir, Hasan, …ve…ile müştekiler…ve …e yönelik eylemi nedeniyle sanık …; katılanlar … ve… ile müşteki …’e yönelik eylemi nedeniyle sanık … ve katılanlar … ve …a yönelik eylemi nedeniyle sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan; sanık … hakkında katılan …’e yönelik eylemi nedeniyle iftira suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
a-) Sanıklar Abit,…ve İbrahim’e yüklenen dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümler yönünden; 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-) Sanık … hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hüküm yönünden; iftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK’nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, somut olayda ise sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı, katılan ve müştekileri kandırmaya çalışırken katılan …’in kimlik bilgilerini kullanması eyleminin, dolandırıcılık suçunun hile unsuru olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla menfaat temin etmek amacıyla başkası adına kimlik bilgileri kullanarak menfaat temin etmesi şeklindeki eylemlerinin dolandırıcılık suçuna vücut verdiği ve bu suçtan da hüküm kurulduğu, bu nedenle sanık hakkında yasal unsurları oluşmayan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, sanık …, sanık … müdafisi ile katılanlar Bekir ve… vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.