YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11686
KARAR NO : 2021/1411
KARAR TARİHİ : 16.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Sanık … hakkında görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma sanık … hakkında ise görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat hükümleri süre tutum dilekçesi ile katılan … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık …’un suç tarihinde, Adana Barosuna bağlı avukat olarak görev yapıp yakın arkadaşları olan katılanlar… ve …’nun sahibi oldukları AÇS Çelik İnş. San. Tic. Ltd. Şirketinin hukuki danışmanlığını yürüttüğü, vekillik görevinin gereğini yerine getirmeyerek katılanların hem %20 hisse oranında ortağı hem de alacaklısı oldukları Meno Tarım İnş. Mad. Bes. Gıda Pet. Nak. San. Ltd. Şirketinin AÇS şirketine olan borcuna karşılık birinci derecede haciz konulmasını sağlamak amacıyla düzenlenen 2.500.000,00 Türk lirası bedelli senedi düzenlettirip kendi adına ciro ettirip akabinde kendi lehine Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2010/870 sayısına kayıtlı dosya üzerinden takibe koyarak danışmanı olduğu şirketin alacağını kendi adına tahsile çalıştığı; bunun dışında katılan şirket yetkililerinin aralarında protokol imzaladıkları Sigem Stratejik İş ve Proje Geliştirme Danışmanlık İnşaat Limited Şirketine, diğer şekli unsurları tamamlanmaksızın sadece imzalayarak teminat amacıyla verdikleri Halk Bankası Adana Şubesine ait 0724647 numaralı çeki elde ederek, alacaklı olmadığı hâlde gerçeğe aykırı olarak kendi adına keşide edilmiş gibi 1.750.000 TL bedelli doldurup, kendisinin vekaletnameli avukatı olan diğer sanık avukat … vasıtasıyla bankadan tahsil etmeye çalıştığı iddia olunan olayda; 2.500.000,00 TL bedelli senedin katılanların bilgisi dahilinde sanık … adına düzenlendiğinin, senedin bu şekilde düzenlenmesinin ticari hayata ilişkin olup bu işlemin muvazaalı olduğuna ilişkin iddiaların hukuk mahkemelerinde değerlendirilmesi gerektiğinin öte yandan alacaklı olmamasına rağmen sanık adına senet düzenlenmesi ve bu senedin icraya konulması eylemleri sanığın mesleği olan avukatlığın gerektirdiği bir görev olmayıp, arkadaşlık, dostluk ilişkisinden doğan hukuki bir iş olduğunun, bunun yanında sanık …’ın aşamalarda kendisinin katılan şirkete ortak olması için katılanlarla anlaştığını, bu yönde katılanlara nakit ödemeler yaptığını, aralarındaki dostluk gereği bunu yazılı hale getirmediğini beyan etmesi, dosya arasındaki 14.01.2011 tarihli hisse devri ve ortaklık sözleşmesi gereği dosyada 14.01.2011 tarihinde katılanlar … ve…’un AÇS’nin toplam %32 sini sanık …’a devrettiklerine dair sözleşme ve tanık beyanları ile de sanığın katılanların ortağı olma yolunda bir ilişkilerinin olduğunun anlaşıldığı, 2.500.000 TL meblağlı senedin Adana 5.İcra dairesinde takibe konulmasının ardından katılanlar lehine sanık tarafından 1.400.000TL’lik ibranın gerçekleşmesi üzerine 15.06.2011 tarihli 1.750.000 TL meblağlı çekin katılanlar tarafından kendisine ortaklık için verdiği bedellerin iadesi olarak bizzat verildiğini beyan etmesi ve bunun aksinin ispat edilememiş olması karşısında, sanık …’ın üzerine atılı görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği, diğer sanık avukat …’ın ise sanık …’ın avukatı olduğu ve… tarafından getirilen çekin tahsilini bankadan gerçekleştirmek istemesi eyleminin sanığın avukatlık görevi dahilinde olduğu fakat, avukatın müvekkili tarafından getirilen kıymetli evraktaki borcun kaynağını araştırma yönünde bir görevinin bulunmadığı, bu kapsamda sanık …’in üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabullerinde isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan …’un temyiz itirazlarının reddiyle, sanıkların beraatlerine ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.